Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6367 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 16719 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalılardan ... vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, müvekkili ile davalılardan ... arasında bayilik sözleşmesi akdolunduğunu ve yine yanlar arasında imzalanan protokol kapsamında sözleşmenin ifa olunacağı taşınmaz üzerinde müvekkili lehine 15 yıl süreli intifa hakkı tesis olunarak 135.000,00 USD intifa bedeli karşılığı 203.000,32 TL’nin müvekkilince davalıya ödendiğini, diğer davalı ...’ün ise imzaladığı taahhütname ile davalı ...’ün bayilik ve sözleşmeden doğan borçlarına müteselsil kefil olduğunu, bayilik sözleşmesinin Rekabet Kurulu Kararı doğrultusunda sona erdiğini, 04/03/2013 tarihindeki fesih nedeniyle bakiye süre 10 yıl 1 ay 28 gün için fazla ödenen intifa ivazı 91.450,00 USD’nin KDV’siyle birlikte iadesi gerektiğini, davalı ...’ün 3.264,35 TL cari hesap alacağının ise bu tutardan mahsup edilerek neticeten 91.450,00 USD+KDV tutarındaki alacağın 12/05/2008 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar ayrı ayrı sundukları cevap dilekçeleriyle alacağın zamanaşımına uğradığını, intifa ivaz bedelinin TL cinsinden ödenmesi nedeniyle USD olarak istenemeyeceğini bildirerek, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, yanlar arasında akdolunan sözleşmenin fesih tarihi ve dava tarihi gözetildiğinde zamanaşımının gerçekleşmediğinden bahisle davalıların bu yöndeki istemlerinin reddine, taraflar arasında imzalanan bayilik sözleşmesi, intifa sözleşmesi, tapu kayıtları, ödeme belgeleri hep birlikte değerlendirilerek benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda geçersiz kalan süreye ilişkin 89.506,85 USD intifa ivaz bedeli alacağından davalı yanın 3.264,35 TL cari hesap alacağı karşılığı olan 1.691,54 USD’nin mahsubuyla neticeten davacı alacak tutarının 87.815,31 USD bulunduğu gözetilerek bu meblağın davacı yanca kendisine ödeme yapılan davalı ...’ten tahsiline, diğer davalıya ödeme yapılmadığından onun hakkındaki davanın reddi ve ayrıca davacının KDV’ye ve işlemiş faizine ilişkin istemin reddi gerektiğinden bahisle davanın kısmen kabulüne, 87.815,31 USD davacı alacağının dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesine göre faiz yürütülmek suretiyle davalılardan ...’ten tahsiline, fazlaya dair istemin ve diğer davalı ... hakkındaki davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalılardan ... vekillerince temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ... vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2- Davalılardan ... tarafından imzalanan ve imzası inkar edilmeyen “taahhütname” başlıklı belgede davacı ile diğer davalı ... arasında akdolunan protokol ve sözleşmede kayıtlı her türlü yükümlülüklerden doğan borçların müştereken ve müteselsilen 500.000,00 USD’ye kadar kısmının üstlenildiği görüldüğünden dolayı anılan davalının da davaya konu alacaktan sorumlu tutulması gerektiği düşünülmeksizin yanılgılı gerekçeyle bu davalı hakkındaki davanın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harçların istek halinde iadesine, 29.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.