Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6108 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1813 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Gazipaşa Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 30/04/2013NUMARASI : 2012/515-2013/207Taraflar arasındaki icra takibine itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, müvekkili banka ile davadışı G.. Tic. İnş. Malz. San. Ltd. Şti arasında akdedilen 07.11.2005 tarihli genel kredi sözleşmesi gereğince kredi kullandırıldığını, bu sözleşmenin ayrılmaz parçası olan 14.12.2005 tarihli limit artırım sözleşmesinde davalının müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzası bulunduğunu, alacağın tahsili için girişilen icra takibine davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, kredi sözleşmesinde imzası bulunmadığını belirterek davanın reddi ile %40 tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde sözleşme altındaki imzanın davalının eli ürünü olduğu, davalının bilirkişi marifeti ile hesaplanan borçtan sorumlu olduğu gerekçeleri ile davanın kabulüne itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağın %40'ı oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Hükme esas alınan borcun hesabına yönelik SMMM tarafından düzenlenen bilirkişi raporu yeterli incelemeyi içermediği gibi Yargıtay denetimine de elverişli değildir. Zira bilirkişi tarafından banka kayıtları üzerinde inceleme yapılmadığı gibi hesap kat ihtarının davalı kefile tebliğ edilmediği halde davalının takipten önce temerrüde düşmüş gibi değerlendirme yapılarak borçlu olduğu miktarın tesbitinde hataya düşülmüştür.Kefil, kefalet limiti ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçlarından sorumlu olduğundan mahkemece somut olayda davalı kefilin takipte temerrüde düştüğü gözetilerek taraflar arasındaki sözleşme hükümleri ve kefilin sorumluluğuna ilişkin yukarıda belirtilen ilkelerde dikkate alınmak suretiyle konusunda uzman bir bilirkişiye banka kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak takip tarihi itibariyle davalı kefilin sorumlu olduğu borç miktarının saptanması yönünden ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp deliller hep birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 31.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.