Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 590 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16692 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : İstanbul 14. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 27/05/2013NUMARASI : 2011/593-2013/139Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi'nin diğer davalılar tarafından müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını, davalı şirkete kullandırılan kredi nedeniyle oluşan borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiğini, gönderilen ihtarnameye rağmen borcun süresinde ödenmemesi üzerine toplam 14.593,10 TL alacağın tahsili ve gayrinakdi risk 13.380,00 TL'nin depo edilmesi amacıyla başlatılan icra takibinin davalıların haksız itirazları ile durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, müvekkillerinin davacıya borçlarının olmadığını, borcun ödendiğini, ayrıca ihtarnamede belirtilen asıl alacak tutarı ile takip talebinde belirtilen tutarın uyumlu olmadığını, talep edilen faizin de fazla olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre; yargılama sırasında yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK'nın 88. ve 120.maddelerindeki faize ilişkin düzenlemenin yürürlük yasası gereğince görülmekte olan davalarda da uygulanacağı, her ne kadar TTK'da ticari işlerde faiz oranının serbestçe belirleneceğine ilişkin hüküm var ise de, faiz ve temerrüt faizi oranının kamu düzenine ilişkin olduğu, sınırlayıcı hükümler içinde serbestçe faiz oranının belirlenebileceği, davacının talep ettiği ve sözleşmede kararlaştırılan %126 temerrüt faiz oranının talep edilebilir bir oran olmadığı, akdi faiz olarak %22,5 temerrüt faizi olarak da %30 oranının uygulanması gerektiği, buna göre nakit alacak bakımından davacı bankanın davalı şirketten 12.493,53 TL, davalı M.. P..'dan 12.505,36 TL, diğer davalılardan 12.497,33 TL alacaklı olduğu, davacı tarafın fazlaya ilişkin talebinin haklı olmadığı, bunun yanında gayrinakdi alacak talebinde haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, ticari iş niteliğindeki Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödenmemesi nedeniyle başlatılan takibe vaki itirazın İİK'nın 67. maddesi gereği iptali istemine ilişkindir. Somut olayda mahkemece davacı banka alacağına 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK'nın 88. ve 120. maddelerinde öngörülen sınırlar uygulanarak faiz yürütülmesine karar verilmiştir. 6101 sayılı yasanın 7. maddesine göre 6098 sayılı TBK'nın kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76., faize ilişkin 88., temerrüt faizine ilişkin 120. ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138. maddesi görülmekte olan davalara da uygulanır. Bununla birlikte 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK'nın 8/1. maddesinde ticari işlerde faiz oranının serbestçe belirleneceği hükme bağlanmış, aynı maddenin 3. fıkrasında ise tüketicinin korunmasına ilişkin hükümler saklı tutulmuş, başkaca bir istisna getirilmemiştir. Aynı Kanunun 9. maddesinde, ticari işlerde kanuni, anapara ile temerrüt faizi hakkında ilgili mevzuat hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Anılan yasa hükmünde sözü edilen ilgili mevzuatın 3095 sayılı yasa hükümlerinin olduğunun ve 6102 sayılı TTK'nın 8. ve 9. maddeleri ticari işler bakımından özel hüküm niteliğinde olduğundan ticari işlerde bu hükümlerin uygulanması gerektiğinin, başka bir anlatımla 6098 sayılı TBK'nın 88. ve 120. maddeleri hükümlerinin ticari işlerde uygulanamayacağının kabulü gerekir. Mahkemece bu yönler ve taraflar arasındaki Genel Kredi Sözleşmesi'nde kararlaştırılan akdi ve temerrüt faiz oranları gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 06.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.