MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi .Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan satın aldığı 2 adet vananın arızalı olduğunu, arızanın giderilmediğini, satış bedelinin iadesi amacıyla başlatılan icra takibinin vaki itiraz üzerine durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, vanalardaki arızaların nedeninin kullanım hatası olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davalının sözleşmedeki teknik özellikleri taşıyan malı davacıya teslim ettiği, ancak sözleşmede belirtilen ve önerilen hidrolik güç ünitesi yerine yabancı menşeili hidrolik güç ünitesinin kullanılmasından dolayı vanalardan istenen performansın sağlanamadığı, bilirkişi kurulunun yapmış olduğu, bu tespit nedeniyle davalının sorumluluğunun bulunmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.Dosya içeriğinde üç adet bilirkişi raporu bulunmaktadır. Değişik iş dosyasındaki ilk raporda, vanaların su sızdırması nedeniyle arızalı olduğu ifade edilmiştir. İkinci bilirkişi raporu ise yargılamayı yapan mahkeme tarafından aldırılmış olup, bu raporda vanaların imalatında hata olduğu, klape ayarının yapılmadığı, geçici kabul tutanağında da vananın arızalı olduğunun tespit edildiği yönünde görüş bildirilmiştir. Son raporda ise, davacının satın almak istediği vanalara ilişkin proje hazırlamadığı, montajdan önce test yapmadığı, davalının önerdiği hidro güç ünitesi yerine davalının bilmediği bir hidro güç ünitesi kullandığı, davacının vanaların seçiminde, satın alınmasında ve montajındaki hatalardan dolayı yeterli performans sağlayamadığı ifade edilmiştir. Mahkemece son bilirkişi raporundaki görüş esas alınmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak kısaca özetlenen bilirkişi raporları arasında çelişki olduğu gibi hükme esas alınan son bilirkişi raporu da tarafların, mahkemenin ve Yargıtay’ın denetimine elverişli olmayıp, bu rapora yönelik davacı vekilinin itirazları da karşılanmamıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkemece, konusunda uzman üç kişilik bilirkişi kurulundan raporlar arasındaki çelişkileri giderecek, davacı vekilinin itirazlarını karşılayacak, Yargıtay’ın denetimine elverişli ve ayrıntılı rapor alınıp, tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi suretiyle varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 20.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.