MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, müvekkilinin yetkili hamili olduğu 2 adet çekin sorumluluk tutarının tahsili amacıyla davalı bankaya ibraz edildiğini, ancak davalı bankanın ödemekle yükümlü olduğu miktarı müvekkiline ödemediğini, bunun üzerine davalı hakkında ...19. İcra Müdürlüğü' nün 2013/11353 sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalı bankanın müvekkilinin meşru hamil olmadığı gerekçesi ile takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının talebine konu çeklerde ara ciranta olup, yetkili hamil olmadığını, kendisinden önceki cirolar iptal edilmediğinden davacının çekteki son ciranta olmadığını, çeklerin cirantalar arasında temlik cirosu ile temlik edilmesi ve hiçbir cironun iptal edilmemesi sebebiyle davacının çek sorumluluk miktarını talep edebilecek yetkili hamil olmadığını beyanla, davanın reddine ve davacı aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda, taraflar arasındaki ihtilafın davacı tarafça sorumluluk tutarının ödenmesi talep edilen çekler yönünden davacının yetkili hamil olup olmadığı noktasında toplandığı, 6762 sayılı mülga TTK' nın 702. maddesi ile 6102 sayılı TTK' nın 790. maddesinde cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kimsenin son ciro beyaz ciro olsa bile kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılacağının öngörüldüğü, tedavülü sona erip ibraz edilen ve muhtelif cirolar görmüş çekte ise, cirantalar atlanmak sureti ile müracaat borçlularına başvurularak çek bedelinin tahsili ile ona iadesinin mümkün olduğu, bu durumda çek üzerinde ayrıca yeniden geriye dönüş ciro imzasının bulunmasının gerekmediği, ciro silsilesi içerisinde imzası olan ve çeki elinde bulundurulan kişinin yetkili hamil sayılmasının gerektiği, dava konusu edilen çeklerin de tedavülü sona eren çekler olduğu ve davacının ciro silsilesi içerisinde imzasının bulunduğu, ayrıca 5941 sayılı Çek Kanunu'nun 3/3-a-1 sayılı maddesinde "Muhatap banka, ibraz eden düzenleyici dışındaki hamile, süresinde ibraz edilen her çek yaprağı için;.....Türk Lirasını, ödemekle yükümlüdür." düzenlemesinin bulunduğu, sözkonusu düzenlemede yetkili hamilden söz edilmeyip "düzenleyici dışındaki hamil"den sözedildiği, bu hükümler gözönüne alındığında davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın haksız ve yersiz olduğu gerekçeleriyle, davanın kabulü ile davalının İzmir 19. İcra Müdürlüğü' nün 2013/11353 sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, takibin devamına karar verilen bölüm üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.1- Davalı bankanın ödeme yükümlülüğünün doğması için çek asıllarının davacı yanca bankaya ibrazı gerekmektedir. Davacının bu usulü yerine getirip getirmediği üzerinde durulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 2- 20.12.2009 tarih ve 27438 sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan 14.12.2009 tarih ve 5941 sayılı Kanun’un (9.) maddesiyle yürürlükten kaldırılan 3167 Sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun’un (6/son) maddesinde; “Takas odaları aracılığıyla ibraz edilmiş çekler için, 10’uncu maddede belirlenen sorumluluk miktarı dahil kısmi ödeme yapılmaz…..” denilmiştir. 14.12.2009 tarihinde kabul edilip, 20.12.2009 gün, 27438 sayılı Resmi Gazete'de ilan edilerek yürürlüğe giren 5941 Sayılı Çek Kanunu’nun geçici (1/3.) maddesinde ise, bankaların müşterilerine verdikleri eski çek defterleriyle ilgili olarak, 3167 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükmü yer almaktadır. Ancak, aynı kanunun 8/4. maddesinde ise: "takas odaları aracılığıyla ibraz edilmiş çekler için, 3. maddenin 3. fıkrasında belirlenen sorumluluk miktarı dahil kısmi ödeme yapılamaz. Bu durum, muhatap bankanın sorumluluk tutarını ödeme yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz." hükmüne yer verilmiştir.Görüldüğü gibi her iki yasada da takas odaları aracılığıyla ibraz edilmiş çekler için belirlenen sorumluluk miktarı dahil kısmi ödeme yapılamayacağı hüküm altına alınmıştır. Ancak 3167 sayılı Yasa'nın değişik 6/4. maddesinde mevcut olmayan bir hüküm 5941 sayılı Yasa'nın 8/4 maddesine konularak kısmi ödeme yapılmayacağına ilişkin bu durumun muhatap bankanın sorumluluk tutarını ödeme yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacağı düzenlemesine yer verilmiştir. Dava konusu edilen iki çekten, 03.08.2013 tarihli 47716 nolu çekin takas odası aracılığı ile ibraz edilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Keşide ve takasa ibraz tarihleri itibariyle 5941 sayılı Kanun’un yürürlük dönemi içinde olduğu anlaşılmakta ise de, çek defterinin banka tarafından hangi Kanun döneminde müşterisine verildiği araştırıldıktan sonra, verilme tarihi dikkate alınarak yukarıda yazılı yasa hükümleri gözetilerek ve bu tespitin sonucuna göre ayrıca yukarıda (1) nolu bentte belirtilen husular da dikkate alınarak bir karar verilmesi gerekirken, bu yönler gözden kaçırılarak eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde belirtilen nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına peşin harcın istek halinde iadesine, 20.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.