Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 574 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 15549 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, davalı şirketin müvekkili şirket hakkında ...1. İcra Müdürlüğü' nün 2011/2633 sayılı dosyasından icra takibi yaptığını, takibin kesinleştiğini, müvekkilinin gerek takipten önce ve gerekse takipten sonra yaptığı toplam 264.500-TL' lik ödemeler neticesinde borç sona ermesine rağmen, ödemeler icra dosyasına yansıtılmadığından halen takipte 286.000-TL borçlu olarak gözüktüğünü, tarafların ticari defterlerinde ise bu ödemelerin mevcut olduğunu, takipten önce ödenen miktarlar bakımından anaparaya faiz hesaplanırken bu rakamların anaparadan düşülmesinin gerektiğini, mahkemece icra dosyasındaki borca dair ödemelerinin dikkate alınarak yeniden hesaplama yapılmasını ve ne kadar borçlu olduklarının tespitini istediklerini belirterek, müvekkilinin ... 1. İcra Müdürlüğü' nün 2011/2633 sayılı dosyasındaki borç miktarının tespitini, fazladan ödeme yapılmış ise iadesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının iddialarının gerçekdışı olduğunu, davacı şirket yetkilisinin icra dosyasında bizzat verdiği 21/03/2012 tarihli beyanında takip nedeniyle toplam 243.079,17-TL olan toplam borcu kabul ve taahhüt ettiğini beyan ettiğini, icra müdürü huzurunda alınan bu taahhüdün hukuki açıdan geçerli ve bağlayıcı olduğunu beyanla, davanın reddine ve davacı aleyhine %40 tazminata karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda,... 1. İcra Müdürlüğü' nün 2011/2633 sayılı takip dosyasında, alacaklı davalı vekili Av. ... ile borçlu davacı şirket yetkilisi ve temsilcisi olan ...' in birlikte icra müdürlüğüne müracaat ettiği, borçlu yetkili temsilcinin "dosyada hesap tablosu çıkartılmış olup, 192.429,90-TL takipte kesinleşen miktar, 15.240,40 TL harç, 19.348,78-TL faiz, 15.995,79-TL vekalet ücreti, 64,30-TL masraf olmak üzere toplam 243.079,17-TL olan borcumuzu 20/04/2012 tarihinde defaten ödemeyi taahhüt ve kabul ediyorum. Taahhüdü ihlalin hukuki ve cezai neticeleri tarafıma anlatılmış olup, bunları bilerek ve isteyerek taahhüdümü yeniliyorum." şeklinde beyanda bulunduğu, alacaklı vekilinin ödeme taahhüdünü aynen kabul ettiğini belirttiği, tutanağın 21/03/2012 tarihinde borçlu şirket yetkili temsilcisi ve alacaklı vekili ile 1. İcra müdürü tarafından birlikte imza altına alındığı, icra memuru huzurundaki bu beyanın icra tehdidi altında verildiği iddiası kabul edilemeyeceğinden, davacı borçlunun icra dosyasındaki kabul beyanı gözetilerek, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava dilekçesinde davacı ''müvekkilinin ... 1. İcra Müdürlüğü'nün 2011/2633 sayılı dosyasında ne kadar borçlu olduğunun tespiti" talebinde bulunmuştur. Niteliği itibari ile bu talep olumlu tespit niteliğindedir. Davacının İİK'nun 72. maddesine dayalı menfi tespit istemi bulunmamaktadır. 6100 sayılı HMK'nun 26. maddesinde hakimin taleple bağlı olduğu, talep dışında karar veremeyeceği hükme bağlanmıştır. Eda davası açılması mümkün olan hallerde olumlu tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. Mahkemece bu yönler gözetilmeksizin, yanılgılı gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 20.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.