Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5459 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17119 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin inşaat işlerinde kullanmak üzere inşaat malzemeleri satın aldığını, seramiklerin hatalı ve kusurlu olduğunu, döşendiği yerde bombe, kabarma ve orantısızlık oluştuğunu, meydana gelen maddi zararı ...Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2007/406 d.iş dosyası ile tespit ettirdiklerini, tespit edilen zararın tahsili için başlatılan icra takibine davalı tarafça itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına, %40’tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, zira ayıplı olduğu belirtilen seramiklerin üretici firmadan orijinal ambalaj içinde alınarak açılmadan müşteriye satıldığını, üretici firma ile müvekkili arasında hiçbir bağlantı bulunmadığını, distribütörlük olmadığını, söz konusu hatanın işçilik hatası olduğunu ve depolama hatasından kaynaklandığını, ayrıca tespitten 2 yıl sonra açılan davanın da inandırıcılıktan uzak olduğunu savunarak, davanın reddi ile kötüniyet tazminatı isteminde bulunmuştur. Davalı ....vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, davaya konu ürünlerin diğer davalıdan alındığını, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacı tarafından davalı ...’den alınan ve diğer davalının üretici olduğu ve Kadıköy’de bulunan bina inşaatına döşemesi yapılan seramiklerde bombeleşmeler bulunduğu, döşenen seramikler arasında kademe ve diş oluştuğu, üründe meydana gelen bombeleşmenin üretim sırasında gerekli kalite kontrolünün yapılmasında özen eksikliğinden kaynaklandığı, defolu ürünlerin defosuz ürünlerle birlikte satışa sunulduğu, yine özenli bir işçilikle yapılmamış olmasının da etken olduğu, bu nedenle olayda davacının da müterafik kusurunun bulunduğu, zararın 35.585,00 TL olduğu, davacının müterafik kusuru nazara alındığında ürün bedelinden davacının işçilerinin hatalı işlemleri nedeniyle %50 oranında indirim yapılması gerektiği, somut olayda ortaya çıkan ayıbın uygulamaya tabi tutulduktan sonra ortaya çıkabileceğinden gizli mahiyette ayıp olduğunun kabulü gerektiği, bu nedenle gizli ayıptan seramik imal eden davalı şirketin sorumlu olduğu, yine seramiklerin davalı ... tarafından davacıya satılmış olması nedeniyle bu davalının da sorumluluğunun bulunduğu, alacağın likit olmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davalıların itirazının kısmen iptali ile icra takibinin 17.792,50 TL üzerinden, takip tarihinden itibaren yıllık %27 ve değişen oranlarda avans faizi yürütülmek sureti ile takip talebindeki diğer koşullar dairesinde devamına, fazlaya ilişkin istem ile icra inkar tazminatı talebinin reddine dair verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davacı, davalılardan aldığı seramiklerde imalat hatası bulunması sebebiyle ayıplı olduğunu belirterek, tazminat isteminde bulunmuştur. Mahkemece, seramiklerin zemine uygulanmasından sonra ayıbın ortaya çıktığı, ayıp ihbarının süresinde yapıldığı kabul edilerek, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Mahkeme inşaat mühendisi, mali müşavir ve hukukçu bilirkişilerden oluşan kuruldan rapor almış ise de, raporlardaki inceleme ve değerlendirme hüküm kurmaya elverişli değildir. Mahkemece seramik imali işinden anlayan uzman bilirkişinin de içinde bulunduğu yeni bir heyetten rapor alınarak, dava konusu seramikler de incelettirilerek, ayıbın montaj hatasından mı, yoksa imalattan mı kaynaklandığı kesin olarak belirlendikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 15.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.