Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5426 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 11188 - Esas Yıl 2009





Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı davacı vekilince de duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av.A... G... ile davalı vek. Av.T... A...'nun gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.Davacı vekili, müvekkili holdinge bağlı (eski adı Orüs) işletmelerin hammadde ihtiyacını karşılamak amacıyla davalı şirketin 4.3.1993 tarihli sözleşme kapsamında teslim etmeyi taahhüt ettiği malları zamanında teslim etmemesi nedeniyle tazminat davası açıldığını, açılan kısmi davanın kabulüne karar verilmiş olup, kararın kesinleştiğini, kısmi davaya ek olarak 11.4.2002 tarihinde dava açıldığı, ek davanın sonuçlanıp 138.046.32.-DM'nin davalı firmadan alınmasına karar verildiğini, ancak dava dilekçesinde faize ilişkin talep olmadığı gerekçesiyle faize hükmedilmediğini, kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiğini belirterek lehlerine hükmedilip kesinleşen alacaklarına tahakkuk eden şimdilik 31.997.46.-DM'ın kur karşılığı 16.360.04.- Euro'nun faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davacı vekili, 9.6.2009 havale tarihli dilekçesiyle 3.402.90.-Euro artırmak suretiyle taleplerini 19.762.94.-Euro olarak ıslah ettiklerini belirtmiştir.Davalı vekili, açılan davanın BK.nun 125.maddesinde düzenlenen 10 yıllık zamanaşımı süresi geçtiğinden reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne, 16.360.04.-Euro faiz alacağının ödeme günündeki TL karşılığının davalıdan tahsiline, faize faiz istenemeyeceğinden faiz isteminin ve ıslahla yaptığı talebinin zamanaşımından reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık, alım satım akdinden kaynaklanan faiz alacağına ilişkindir. Davacı tarafından 4.3.1993 tarihli sözleşme uyarınca 23.6.1995 tarihinde bir kısım alacağın faiziyle birlikte tahsili için kısmi dava açılmış ve bu kısmi davada saklı tutulan fazlaya ilişkin alacakla ilgili olarak 11.4.2002 tarihinde ek dava açılmış, ek davada alacağın bakiye kısmı talep edilmiş olmasına rağmen faiz istenmemiştir. Ek davada talep edilmemiş olan faiz alacağı yönünden iş bu dava 04.04.2007 tarihinde açılmıştır.Bu davada talep edilen faiz alacağı, ek davada istenen bakiye alacağın fer'i niteliğinde olduğundan BK.nun 131.maddesi uyarınca asıl alacak hakkındaki zamanaşımı hükümlerine tabidir. Zira, anılan yasa hükümlerine göre; "asıl alacak hakkında müruruzaman vaki olunca faiz ve sair fer'i alacaklar hakkında da müruruzaman vaki olmuş olur." Bu durumda asıl alacağın dayanağı 1993 tarihli sözleşme ve kısmi dava tarihi gözetildiğinde ek davada talep edilmemiş olan faiz alacağı bakımından BK.nun 125.maddesinde öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresinin iş bu dava tarihi itibariyle geçmiş olduğunun kabulü gerekir. Hal böyle olunca, mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 750.00.-TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya ödenmesine, peşin harçların istek halinde iadesine, 04.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.