Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5364 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17687 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, davalı tarafından müvekkilinin aleyhine .... İcra Müdürlüğü' nün 2010/20667 sayılı dosyasından icra takibi yapıldığını, takibin dayanağının 30.07.2008 ödeme, 14.02.2008 tanzim tarihli 10.000-TL bedelli bono olduğunu, bonoda borçlunun davadışı ..., alacaklının ise müvekkili ... olduğunu, ancak müvekkilinin davalı ile ticari bir ilişkisinin bulunmadığını ve bonoyu davalıya ciro etmediğini, senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve davalı aleyhine %40 icra tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili tarafından davacıya elden verilen borç paranın ödenmemesi nedeniyle bu borca karşılık olarak davacıdan senet alındığını, davacının iddialarının gerçekten uzak olduğunu beyanla, davanın reddine ve davacı aleyhine %40 tazminata karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda,...' nden alınan 16.12.2013 tarihli raporda, dava konusu senetteki 1.ciro imzasının davacının eli ürünü olduğunun belirlendiği, imzanın davacı asile ait olduğunun belirlenmesi üzerine davacı vekili, davalının ticari defterleri üzerinde inceleme yaptırılmasını istemiş ise de, davalının tacir olmaması nedeniyle bu yönde bir inceleme yaptırılmasının mümkün olmadığı, davacının borçlu olmadığı yönündeki iddiasını ispat edemediği gerekçeleriyle, kanıtlanamayan davanın reddine, davalının icra tazminatı isteminin İİK.72 ve devamı maddeleri uyarınca koşulları gerçekleşmediğinden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle davacı vekilinin imza raporuna karşı verdiği 13.02.2014 tarihli dilekçesinde bonodaki imzanın davacıya ait olduğunu beyan etmiş olmasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 14.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.