Taraflar arasındaki takasa itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince her ne kadar duruşmalı olarak temyiz edilmişse de davanın niteliği itibariyle bu isteğin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.Müflis ... Bankası A.Ş. iflas idaresi davalının bankaya borcu bulunduğunu, bankanın faaliyetinin durdurulmasından sonra davalının bankadan alacaklı olan Serdar'ın alacağını temlik aldıktan sonra bankaya 26.12.1994 tarihinde takas bildiriminde bulunduğunu, takas talebinin liK.'nin 201.maddesi uyarınca geçersiz olduğunu ileri sürerek 1.696.345 DM ve 127.464.418. TL.'nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili cevabında takas bildirimi ile borcun sona erdiğini, muvazaalı işlem yapılmadığını, yeni alacak yaratılmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.Mahkemece iddia savunma ve toplanan delillere göre davalının menfaat sağlama kastı bulunmadığı, takas işleminin geçerli olduğu, davalı tarafından açılan menfi tesbit davasının reddine ilişkin kararın kesin hüküm niteliğinde bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. ... Bankası A.Ş.'nin 20.04.1994 tarihinde faaliyeti durdurulmuş ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından açılan iflas davası sonucunda 05.06.1995 tarihinde iflasına, karar verilmiştir. Bankaya borcu bulunan davalı bankadan alacaklı olan Serdar'ın alacağını 26.12.1994 tarihli genelge ile temlik almış ve aynı tarihte bankanın geçici yönetimine borcu ile temlik aldığı alacağını takas ettiğini bildirmiştir. Mahkemece bu takas işleminin geçerli olduğu kabul edilerek takasa itiraz davası reddedilmiştir.Takasa itiraz İcra ve İflas Kanunu'nun 201. maddesinde düzenlenmiş olup, takasa itiraz edilebilmesi için, müflisin borçlusunun alacağı iktisap ettiği anda müflisin aciz halinde bulunduğunu bilmesi, alacağın iflasın açılmasından önce iktisap edilmiş bulunması ve müflisin borçlusunun bu alacağı kendisine veya üçüncü bir şahsa menfaat temin etmek ve masayı zarara uğratmak kaydı ile ihdas etmiş olması gerekir. Bankanın faaliyetinin durdurulduğu ilan edildiğinden, bankaya borçlu olan davalının bankanın aciz hâlinde bulunduğunu bildiğinin kabulü gerekir.İflasın açılmasından önce temlik alınan alacakla borcun takası talebi masayı zarara sokmaktadır.Zira aciz halinde bulunan bankanın borçluları iflas halinde borçlarını masaya tam olarak ödeyecekler iken borçlunun alacaklıları iflas masasında paylarına düşecek oranda alacaklarını alabileceklerdir, icra ve iflas Kanununun 201. maddesindeki düzenlenmenin amacı aciz halinde bulunan borçlunun borçluları ile onun alacaklılarının hileli muameleler yaparak iflas masasının zarara sokulmasını önlemek ve diğer alacaklıların menfaatini korumaktır (üstündağ, Saim İflas Hukuku 5. Baskı İstanbul 1998, s.86).Somut olayda takasa itirazın koşulları gerçekleşmiştir. Davalı tarafından açılan aynı takas nedeniyle borç kalmadığı iddiasına dayanan menfi tesbit davası da reddedilmiştir.Mahkemece takas iddiası kabul edilmeyerek menfi tesbit davası reddedildiğine göre aynı takas iddiasına dayanan savunmanın kabulü isabetsizdir. Mahkemece bu yönler gözetilerek davacı banka iflas masasının talepte haklı olduğu miktar saptanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün (BOZULMASINA), 11.05.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.