Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5150 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 18262 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı şirkete kumaş satışı yaptığını, bu satıştan doğan alacaklarının tahsili amacıyla icra takibine geçtiğini, davalı şirketin haksız olarak takibe itiraz ederek durmasına neden olduğunu belirterek, itirazın iptali ile davalının %40'tan aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, icra takibi ve davanın yetkili yerde açılmadığını ayrıca borçları bulunmadığını beyan ederek borcu ve faizi kabul etmediklerini savunarak, davanın reddini ve davacının %40'tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini istemiştir. Mahkemece, mevcut uyuşmazlıkta ticari ilişkinin borçlu tarafından kabul edilmediği gibi alacaklı tarafından da ispat edilemediğinden icra takibinin davalının ikametgahındaki icra dairesinde yapılması gerektiği, bu nedenle mahkemenin yargı çerçevesi içinde usulüne uygun yapılmış bir icra takibi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine, davacının kötüniyetli olduğunun ispat edilememiş olması sebebiyle tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, faturalı alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. İcra dairesinin yetkisi İcra İflas Kanunu'nun 50. maddesinde düzenlenmiş olup, HMK hükümleri çerçevesinde hadise şeklinde incelenip değerlendirilmelidir. İcra takibine yapılan itirazda akdi ilişkinin inkar edildiğine dair açık bir beyan bulunmamaktadır. Dosyaya faturalar ve gümrük beyannamesi sunulmuş, faturada irsaliye tarih ve numaralarından söz edilmiştir. Bu durumda mahkemece, davalı tarafın yetki itirazı hadise şeklinde incelenip taraflar arasında akdi ilişki bulunduğunun tespiti halinde, davanın bir miktar para alacağına ilişkin olduğu gözetilerek TBK 89/1. maddesi ve HMK'nun 10. maddesi hükümleri uyarınca davacı alacaklının muamele merkezinin bulunduğu.... İcra Daireleri'nin de yetkili olduğunun kabulü ile işin esasına girilmesi gerektiği düşünülmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 09.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.