MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mah.sıfatıyla)Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR-Davacı vekili, taraflar arasında süregelen ticari ilişkide müvekkilinin davalıdan ürün satın almakta olduğunu, ödemelerin ürün tesliminden sonra yapıldığını, ancak müvekkilinin henüz muaccel bir borcu olmamasına rağmen davalının müvekkili hakkında icra takibi başlattığını belirterek müvekkilinin davalıya muaccel hale gelmiş bir borcunun olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacı iddialarının gerçek dışı olduğunu, davacının ödemelerini geciktirdiğini, müvekkilinin icra takibi yapmakta haklı olduğunu savunarak davanın reddini ve davacı aleyhine %20 tazminata hükmedilmesini istemiştir.Mahkemece toplanan delillere göre; davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarını sunmadığı, davalı tarafın dosyaya sunduğu ticari defter ve kayıtların usulüne uygun şekilde tutulmuş olduğu, buna göre davacının takip dosyasına konu alacak tutarında borçlu olduğu, davanın sübuta ermediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davalı, icra takibi ile davacıdan olan alacağının tahsili isteminde bulunmuş, davacı ödeme emrine süresinde itiraz etmediğinden süresi içerisinde İİK'nın 72. maddesi uyarınca menfi tespit isteminde bulunmuştur. Davacı mahkemeye tarihsiz ''Sayın..., Tarafınıza Hesap Ekstreniz Ayrıntılı Olarak Aşağıda Sunulmuştur'' başlıklı davalı şirket kaşesi ve üzerinde imza ihtiva eden belge sunmuştur. Bu belgede yazılı olan ''33.165,30 TL Temmuz 2013 Vadeli'' ifadesi ile bir miktar alacağın vadesinin Temmuz 2013 olduğu belirtilmiştir. Bu belge altındaki imzanın davalı şirket yetkilisine ait olduğunun kanıtlanması halinde davalı alacaklı yönünden bağlayıcı nitelikte olacaktır. Mahkemece bu belgede yer alan imzanın davalı şirket yetkilisine ait olup olmadığı yönünde inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.