Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5019 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 19722 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın husumet yokluğundan reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine elektronik ortamda gönderilen dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi ...'in davalı bankadan kullandığı kredi borcunun murisin mirasçıları olan müvekillerinden talep edilmemesi için hayat sigortası yapıldığını, borcun bu sigortadan karşılanması gerektiğini, oysa davalı bankaca murisin ölüm sebebi ile verdiği bilgilerin örtüşmediği gerekçesiyle kredi borcunun müvekillerinden talep edildiğini ileri sürerek, müvekillerinin murisinin kullandığı krediden dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacıların murisi ile müvekkili banka arasında imzalanan 01.07.2013 tarihli tüketici kredisi sözleşmesi uyarınca davacıların murisi ...'e 10.000 TL meblağlı ihtiyaç kredisinin kullandırıldığını, davacıların murisinin sigorta başvuru formuna sağlığı ile ilgili beyanda bulunmadığını, açılan davanın sigorta poliçesinin içeriği, yani riskin poliçe kapsamında kalıp kalmadığı ile ilgili olduğunu, dolayısıyla Mahkemece bu davaya Tüketici mahkemesi sıfatıyla değil Ticaret Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiğini, ... Sigortası AŞ nin acentesi olarak hareket eden müvekkiline karşı TTK'nın 102. ve 105. maddeleri hükmü uyarınca doğrudan husumet yöneltilemeyeceğinden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, kredi borcunun henüz ödenmediğini ileri sürmüştür. Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere göre; davaya konu hayat sigortası sözleşmesinin banka tarafından bizzat imzalanmayıp ..... adına acenta sıfatıyla imzalandığının anlaşıldığı, 6102 sy. TTK.nın 105/2. maddesine göre acentelara karşı doğrudan doğruya dava açılmasının mümkün olmadığı, ancak acentanın aracılık yaptığı sözleşmenin tarafı olan kişi veya şirket taraf gösterilerek bu kişi veya şirkete izafeten acentaya karşı dava açılabileceği, dosyada ise acenta olan davalı ...Ş.'ye karşı doğrudan doğruya dava açıldığı, sigorta şirketine izafeten dava açıldığına dair herhangi bir ibare yer almadığı gerekçesiyle davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir. Dava, davacıların murisi tarafından kullanılan 01.07.2013 tarihli sabit faizli tüketici kredisinin, aynı tarihte düzenlenen ve primleri ödenen hayat sigortası poliçesi kapsamında olması sebebiyle davacı-mirasçıların borçlu olmadıklarının İİK'nın 72. maddesi hükmü uyarınca tespiti istemine ilişkindir. Somut olayda uyuşmazlık konusu sözleşme tüketici kredisi niteliğinde olup dava da davacıların murisi tarafından kullanılan tüketici kredisinden borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. İş bu davada davalı bankadan sigorta alacağı talep edilmemiş, kullanılan kredinin hayat sigortası poliçesi kapsamında kaldığı iddiasıyla borçlu olunmadığının tespiti talep edilmiştir. O halde anılan kredinin kullanıldığı bankaya husumet yöneltilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu durumda 4822 sy. Yasa ile değişik 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un m.23, I hükmüne göre, “Bu Kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılır.” Uyuşmazlık 4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı Kanun’un 10. maddesinde düzenlenen tüketici kredisi sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Görev, kamu düzenine dair olduğundan mahkemece, yargılamanın her safhasında kendiliğinden gözetilmelidir. Bu durumda tüketici mahkemesinin görevli olduğu gözetilmeden, ticaret mahkemesı sıfatıyla istemin incelenerek, yazılı şekilde yanılgılı gerekçe ile karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacılar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 08.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.