Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4641 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17827 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.KARAR Davacı vekili, yanlar arasındaki bayiilik sözleşmesi gereğince müvekkili tarafından davalıya mal satılıp teslim edildiğini, faturalardan kaynaklı alacağın ödenmediğini, alacağın tahsili için davalı hakkında başlatılan icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, müvekkilinin ödemelerinin ve iade faturalarının cari hesaptan mahsup edilmediğini, davacının müvekkilinden alacağının bulunmadığını belirterek, davanın reddine ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.Mahkemece yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu sonucunda, dava konusu faturaların tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, uyuşmazlığın davalı yanca düzenlenen ancak davacının defterlerinde kayıtlı olmayan iade faturalarından kaynaklandığı, bu bağlamda davalı yanca 14.02.2013 tarihli 34.797,60-TL bedelli iade faturasının ve içeriğinin davacıya tesliminin ispat edilemediği, 08.04.2013 tarihli 19.100,84-TL bedelli iade faturasının ise davacı yanca noter yoluyla davalıya süresinde derhal iade edildiği, buna göre davacının davalıdan takip tarihi itibarıyla 116.557,87-TL alacaklı olduğu, davalının takipten evvel temerrüde düşürülmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne davalının takibe itirazının 116.557,87.-TL asıl alacak üzerinden iptaline, asıl alacağa 10.04.2013 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine ve davacı yararına icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.Dava, faturalardan kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlık davalı yanca davacı adına düzenlenen 14.02.2013 tarih 461195 nolu 34.797,60-TL lik iade faturasından kaynaklanmaktadır. Mahkemece özellikle davacının cevaba cevap dilekçesindeki beyanı gözetilerek anılan faturanın ve içeriği malların davacıya tesliminin kanıtlanamadığı kanaatine varılmıştır. Oysa ki, davacı vekilinin uyuşmazlığa konu faturaya ilişkin olarak 12.08.2013 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde “...bu faturaya konu ürünler, dava dilekçemizden de anlaşılacağı üzere tıbbi ve steril malzemelerdir. Davalı tarafça ürünler tarafımıza tam ve eksiksiz olarak teslim edilmemiş, sevkiyattaki ürünler ile faturadaki ürünler aynı nitelikte olmadığı görülmüştür. Çoğunluğu kullanılamaz durumda olan bu malların iadesi sırasında faturanın iptali hususunda yazışmalar, görüşmeler yapılmış, iade alınacağı konusunda anlaşılmıştır. Fakat buna rağmen davalı tarafın elinde uzun zamandır bulunmalarından kaynaklı olarak kullanılamaz duruma gelen mallar ne iade alınmış ne de fatura iptal edilmiştir.” şeklinde beyanda bulunmuştur. Bu durumda anılan faturaya konu malın davacı yanca teslim alındığı davacının kabulünde olmasına rağmen mahkemece aksi yönde yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 01.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.