Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4496 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 18861 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı ... Pazarlama A.Ş arasında düzenlenen 29.09.2000 tarihli sözleşmenin konu bölümünde “Beldeyama ürünün sabit fiyat ile ... tarafından yaygın bayii ağı kullanılarak pazarlanması ve sertifika alan tüketicilere yanında ücretsiz bir adet ... gazetesi verilmesi” nin kararlaştırıldığını, bu sözleşmenin haricinde müvekkili ile davalı arasında yukarıdaki sözleşmeye ek olarak düzenlenen 02.10.2010 tarihli protokol uyarınca davalının ... kanalı ile düzenlediği jeneratör satışı nedeniyle müvekkiline reklam hakkı verilerek ... gazetesinde yayın ve ilan yeri tahsis edileceği ve kendisine kampanya hizmet bedelinin faturalandırılacağının kabul edildiğini, müvekkilinin gerek protokol gerekse sözleşmeden kaynaklanan ve davalıdan olan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının yetkiye ve borcun 36.951,82 TL’lik kısmına itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin idare merkezi olan Bakırköy İcra daireleri ve mahkemelerinin yetkili olduğunu, müvekkilinin kayıtlarında davacının müvekkilinden 2.964,46 TL alacaklı göründüğünü, tarafların 02.10.2010 tarihli sözleşme kapsamında birbirlerinden herhangi bir alacakları kalmadığını ve ayrıca bu tutarların dışında oluşacak cari hesap bakiyelerinin karşılıklı fatura ile tasfiye edeceklerini kabul ettiklerini, davacının tek taraflı yorumlarla müvekkilinden talepte bulunmasının açıklanabilir bir yönü bulunmadığını bildirerek, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalı tarafından düzenlenen 10.04.2002 tarihli 36.952,35 TL’lik iade faturasından kaynaklandığı, davalının iade faturasına esas davacı faturasını ticari defterlerine 30.11.2000 tarihinde işlediğini, ancak yasal süre geçtikten sonra 10.04.2002 tarihinde iade faturası düzenlendiği, buna göre iade faturasında belirtilen ve dava konusu edilen tutarı kabul etmiş olduğu gerekçeleriyle davanın kabulüne, davalının kısmi itirazının iptali ile takibin takip talepnamesindeki diğer koşullarda devamına ve davalının %40 oranında icra inkar tazminatıyla sorumluluğuna karar verilmiş, hükmün davalı vekilince temyizi üzerine Dairemizin 2012/7147 E., 2012/17000 K. sayılı ve 15.11.2012 tarihli bozma ilamı ile ''....sözleşme ve protokol hükümleri gözetildiğinde davacının ürettiği veya ithal ederek veya üretilerek satışa hazır hale getirdiği ürünleri ... A.Ş’ye teslim edeceği, ... A.Ş’nin de bunu pazarlayacağı bu ilişkiden kaynaklanan davacı alacağının taraflar arasında akdedilen protokol hükümleri gereğince ... Gazetesinde yapılacak reklam bedelleri ile takas ve mahsup edileceğinin anlaşıldığı, hal böyle olunca mahkemece anılan sözleşme ve protokol hükümleri değerlendirilerek bir sonuca varılması gerekirken, bu yönler gözardı edilerek davacının düzenlendiği faturanın davalı defterlerine kaydedildiği ve 5 ay sonra iade edildiği gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediği'' gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.Mahkemece bozma kararına uyulduğu belirtilerek yapılan yargılama sonunda; davacının ticari defter kayıtlarında davalıdan olan alacak miktarının 39.916,81 TL olarak görüldüğü buna karşılık davalı defter kayıtlarında ise davacı alacağının 2.964,46 TL olarak teyit edildiği ve 2 kayıt arasında 36.952,00 TL'lik bir fark olduğu, bu farkın davacı tarafından davalı yana kampanya hizmet bedeli olarak düzenlenen 30/11/2000 tarihli ve toplam 36.952,35-TL bedelli faturadan kaynaklandığı , aynı fatura için davalı tarafça davacı yana iade faturasının düzenlendiği, yapılan takip sonucu davalı yan alacağın 2.965 TL'sini kabul etmesi üzerine 36.951,82 TL'lik kısmına itiraz etmekle davanın bu miktar üzerinden açıldığı, davacının düzenlediği 36.952,35-TL bedelli bu faturanın kampanya hizmet bedeli olarak düzenlendiği, faturanın dayanağının ... A.Ş. tarafından davacıya düzenlenen 31/10/2000 tarihli hizmet bedeli faturası olduğu, ancak sözleşmede ve protokolde dava dışı ... A.Ş tarafından davacıya düzenlenecek faturalardan davalının sorumlu bulunduğu konusunda her hangi bir hüküm bulunmadığı, davacının kendi defterlerinde dava dışı şirketten 2.964,46-TL alacaklı olduğu, davalının bu miktarı kabul ederek, bakiyesine itiraz ettiği, protokolün 2.maddesi hükümlerinden davalı tarafından kampanya hizmet bedeli olarak hesaplanacak tutarın ... Gazetesi ve ilavelerinde ilan yolu ile tahsil edileceği ve bunun sözleşme kapsamında yayınlatılacak reklam bedeline takas ve mahsup edilmesi konusunun bu tutarın davacı yana ödeneceği anlamına gelmediği, bu bağlamda davacının davalıdan 30/11/2000 tarihli ve 36.952,35-TL bedelli fatura nedeniyle her hangi bir alacağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.Mahkemece Dairemizin 2012/7147 E., 2012/17000 K. sayılı ve 15.11.2012 tarihli bozma ilamına uyulduğu belirtilmiş ise de, bozma gereği tam olarak yerine getirilmemiştir. 25.09.2000 tarihli sözleşme ve 02.10.2000 protokol hükümleri gözetildiğinde davacının ürettiği veya ithal ederek veya üretilerek satışa hazır hale getirdiği ürünleri dava dışı ... A.Ş’ye teslim edeceği, ... A.Ş’nin de bunu pazarlayacağı bu ilişkiden kaynaklanan davacı alacağının taraflar arasında akdedilen protokol hükümleri gereğince davalı ...Ş.'ye ait ... Gazetesinde yapılacak reklam bedelleri ile takas ve mahsup edileceği kararlaştırılmıştır. Bu durumda mahkemece davalının mal bedelini davacıya ait reklam ve ilanı yayınlamak suretiyle ödeyip ödemediği hususu araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 30.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.