Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4463 - Karar Yıl 2005 / Esas No : 9634 - Esas Yıl 2004





Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süesi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında Y.......Kaynak suyunun satılması hususunda (3) yıllık bayilik anlaşması imzalandığını, ancak davalının 28.2.2003 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi tek yanlı olarak fesh ettiğini, bunun üzerine davalıya karşı ihtar keşide edildiğini, ancak tebliğin yapılmadığını, davalının işyerinde mahkeme kanalı ile yapılan tesbit sırasında davalının başka marka su sattığının tesbit edildiğini, sözleşmenin 10. maddesi uyarınca müvekkilinin cezai şart talep etme hakkı doğduğunu belirterek 12.000.000.000 TL.nın ticari faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca müvekkilinin davacının ürettiği suyun dağıtımı ve satımını üstlendiğini ancak gerek suyun Pazar payının düşük olması, gerekse sözleşme maddeleri uyarınca ayrıca suyun bulanık olması ve içinden yabancı maddeler çıkması nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını ve müvekkilinin sözleşmenin 22/a maddesi uyarınca akti fesih ettiğini davacının yaptırdığı tesbit tarihinde taraflar arasında akdin son bulmuş olduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 15. maddesinin 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanunun 4. maddesine aykırı olduğu, bu nedenle sözleşmenin anılan Kanunun 56. maddesine göre geçersiz bulunduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece açılan dava 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanunun 4 ve 56. maddeleri uyarınca reddedilmiştir. Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun 4. maddesine göre belirli bir mal veya hizmet piyasasında doğrudan veya dolaylı olarak rekabeti engelleme, bozma ya da kısıtlama amacını taşıyan veya bu etkiyi doğuran yahut doğurabilecek nitelikte olan teşebbüsler arası anlaşmalar, uyumlu eylemler ve teşebbüs birliklerinin bu tür karar ve eylemleri hukuka aykırı ve yasaktır. Aynı Kanunun 5. maddesinde muafiyet hali düzenlenmiş Rekabet Kurulunun birinci fıkrada gösterilen şartların gerçekleşmesi halinde belirli konulardaki anlaşma türlerine bir grup olarak muafiyet tanınmasını ve bunların şartlarını gösteren tebliğler çıkarabileceği hükme bağlanmıştır. Rekabet Kurulu da 2002/2 sayılı Dikey Anlaşmalara İlişkin Grup Muafiyeti Tebliğini yayınlamıştır. Tebliğin 4. maddesinde rekabeti doğrudan veya dolaylı olarak engelleme amacı taşıyan sınırlamaları içeren dikey anlaşmaların tebliği ile tanınan muafiyetten yararlanamayacağı hükme bağlanmıştır. Tebliğin 4/a maddesinde alıcının kendi satış fiyatını belirleme serbestisinin engellenmesinin muafiyetten yararlanamayacağı, ancak sağlayıcının azami satış fiyatını belirleme veya satış fiyatını tavsiye etmesinin mümkün olduğu kabul edilmiştir. Alt yada üst piyasalardaki teşebbüslerle yapılan anlaşmalar genel olarak dikey anlaşmalar olarak bilinir. Dikey anlaşmaların taraflar arasındaki rekabet kısıtlamaları dikey kısıtlama niteliğindedir. Sağlayıcı (üretici), distribütörün satış fiyatını yeniden belirleyebilir veya tavsiyede bulunabilir. Yeni satış fiyatına ilişkin belirlemeleri tavsiye niteliğini aşması halinde bu belirleme dikey kısıtlama getirdiğinden tebliğ ile tanınan muafiyetten faydalanamaz. Taraflar arasındaki sözleşmenin 15. maddesinde bayinin (davalının) ürünü en iyi şekilde tanıtacağı, pazarlamasını en iyi şekilde yapacağı o ilde satılan 19 litrelik polikarbon damacana suların ortalama fiyatından çok daha yüksek veya çok düşük fiyatla satış yapmayacağı hükme bağlanmıştır. Anılan hüküm fiyat konusunda tavsiye niteliğini aşıp da üretici tarafından distribütörüne baskı niteliğini taşımadığından sözleşme hükmü geçerlidir. Mahkemece bu yönler gözetilmeden yazılı gerekçeyle davanın reddinde isabet görülmemiştir. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün (BOZULMASINA), peşin harcın istek halinde iadesine, 21.4.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.