Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4327 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19420 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Kastamonu 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 01/10/2013NUMARASI : 2013/307-2013/411 Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilince farklı tarihlerde gerçekleştirilen dört ayrı açık arttırmalı satışta orman emsallerinin davalıya ihale olunduğunu, bu ihalelerin kesinleşmesini izleyen süreçte bedellerinin ödenmemesi nedeniyle ihalelerin feshedildiğini ve yatırılan teminatların irat kaydedildiğini, aynı emsallerin tekrar ihaleye çıkarılması üzerine daha düşük fiyata davadışı kişilere satıldığını şartname uyarınca iki ihale avansı fiyat farkının yanısıra ek zararın da oluştuğunu bu nedenle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla idare zararını oluşturan 5.205.15 TL'nin davaya konu 1000 ve 1001 numaralı partileri için hesaplanan zarar toplamı olan 2.341,28 TL'sinin ikinci ihaleye göre bedelin yatırılması gereken 01.11.2011 tarihinden, 978 numaralı parti için hesaplanan zarar olan 1.846,95 TL'nin 13.10.2011 tarihinden ve 977 numaralı parti için hesaplanan zarar olan 1.376,92 TL 'nin de 12.10.2011 tarihinden itibaren hesaplanarak reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve tahsil etmiştir.Davalı, ihale sonrasındaki tebligatların kendisine ulaşmadığını, 1000 ve 1001 nolu partilerde ana depo muhammen bedeli ile satışa çıkarıldığını, oysa ana depo olan bu malların muhammen bedelinin daha düşük olduğunu, ikinci ihalelerde ise gerçek muhammen bedelinden satışın yapıldığını, bu nedenle esasen idarenin gerçek bir zararın olmadığını, idarenin satış işlemlerine gerekli özeni göstermediğini beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda tahsili gereken toplam tazminat tutarının 5.205,15 TL olduğu, bu miktarın 2.341,28 TL'sinin 01.11.2011 tarihinden, 1.376,92 TL'sinin 12.10.2011 tarihinden ve 1.486,95 TL'sinin 13.10.2011 tarihinden itibaren TC Merkez Bankasının kısa vadeli krediler için öngördüğü reeskont faizi oranında ticari faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş, hükmün davalı yanca temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2012/14374-2013/2195 E/K sayılı 05.02.2013 tarihli ilamıyla '' dava konusu'' yapacak orman emvali için vadeli açık arttırmalı satış şartnamesinin 13. maddesinde; '' bölge müdürlüğünce onaylanan ihale kararlarının işletmece, üzerine ihale yapılana veya vekiline imzası alınmak suretiyle bildirileceği veya iadeli taahhütlü, mektupla tebligat adresine postalanacağı tebligatın yapıldığı tarihten itibaren 15 gün içinde alıcının geçici teminatı kati teminata çevirmemesi ve satın aldığı malın bedelini peşin olarak ödememesi halinde geçici teminatın irat kaydedileceği'' hükme bağlanmıştır. Görüldüğü gibi anılan şartname hükmü uyarınca ikinci ihaleye gidilebilmesi için birinci ihale üzerinde kalan kişiye şartnamenin 13. maddesine uygun biçimde tebligat yapılması gerekmektedir. Oysa somut olayda bu madde uyarınca davalıya gönderilen tebligatın bila tebliğ geri döndüğünün dosya kapsamından anlaşıldığı bu durumda mahkemece şartnamenin 13. maddesine uygun biçimde tebligat gerçekleştirilmeden ikinci ihaleye gidilmesinin davaya etkisi üzerinde durulup tartışılarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken bu yön üzerinde durulmadan eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.'' denilerek hükmün davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir.Yerel mahkemece bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiş, davalının sürekli şekilde davacı kurumca yapılan ihalelere katılan bir kişi olduğu, davalıya açıklanan tebligatın bila ikmal döndüğü, adresini değiştirmiş ise de kuruma bildirmediği ve gönderilen iadeli taahhütlü bildirimin kendisine ulaşmamasının davalının kendi kusurundan kaynaklandığı bu nedenle ihale fark bedelinden sorumlu olması gerektiğinden bahisle davanın kabulüne, 5.205,15 TL tazminatın, 2.341,28 TL'sinin 01.11.2011 tarihinden, 1.376,92 TL'sinin 12.10.2011 tarihinden, 1.486,95 TL'sinin 13.10.2011 tarihinden itibaren T.C.Merkez Bankası'nın kısa vadeli krediler için öngördüğü reeskont faizi oranında ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Hükmüne uyulan bozma kararında; birinci ihale üzerinde kalan davalıya şartnamenin 13. maddesine uygun şekilde tebligat gerçekleştirilmeden ikinci ihaleye gidilmesinin davaya etkisi üzerinde durulup tartışılarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektiği bildirilmiştir. Mahkemece Dairemiz bozma kararın uyulmuş ise de bozma gerekleri tam olarak yerine getirilememiştir. Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmadığı yerel mahkemenin de kabulündedir. Dava konusu satış şartnamenin 13. maddeye uygun biçimde tebligatı gerçekleştirilmeden ikinci ihaleye gidilemeyeceği dosyaya sunulan şartname hükmü gereğidir. Mahkemece bu yön gözetilmeden davalının 01.10.2013 tarihli oturumdaki imzasız ve bağlayıcı olmayan beyanı esas alınarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 05.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.