Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3908 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 20277 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma kararına uyalarak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, davalının iki adet bonoya dayalı olarak müvekkili aleyhine takip başlattığını, takibe konu bonolardaki keşideci imzasının müvekkiline ait olmadığını, konuyla ilgili suç duyurusunda bulunduklarını belirterek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacı iddialarının doğru olmadığını, hazırlık soruşturması sırasında aldırılan raporda imzanın davacının eli ürünü olduğunun anlaşıldığını bildirerek davanın reddini istemiştir.Mahkemece, toplanan delillere göre, bonolardaki imzanın davacının eli ürünü olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin 18.03.2013 günlü ilamıyla imzasına itiraz edilen senet üzerinde yapılan incelemede iki farklı rapor olduğu, raporlar arasında çelişki bulunup bu çelişkinin giderilmeden rapor verilmesinin isabetli olmadığı yeni bilirkişi kurulundan rapor alınması ve ceza davası da değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde karar verilmesi gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiş, bozma üzerine yapılan yargılama sonunda, Adli Tıp Kurumundan alınan raporda senetteki imzaların davacının eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir.Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Zira hükmüne uyulan bozma ilamında yeni bir rapor aldırılmasının yanı sıra ceza davasının da değerlendirilmesi istenmiştir. Gerçekten de, davacı tarafından davalıların murisi İbrahim Saygılı hakkında sahtecilikten suç duyurusunda bulunulduğu, hazırlık soruşturması sırasında aldırılan raporda bonolardaki imzaların davacının eli ürünü olduğunun belirtildiği, bunun üzerine ... hakkında ek takipsizlik kararı verilerek davacı hakkında ise ... 3.Asliye Ceza Mahkemesinde iftira ve suç uydurma suçlarından dolayı cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonunda dava konusu bonolardaki imzanın davacının eli ürünü olduğu ve davalıların murisi aleyhine iftira suçunu işlediği gerekçeleriyle davacının iftira suçundan 10.12.2012 gününde cezalandırılmasına karar verildiği, bu kararın temyizi üzerine Yargıtay 9.Ceza Dairesinin 30.04.2014 günlü ilamıyla sanık ve müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddiyle cezanın .... 267/2 maddesi uyarınca artırılarak fazla ceza tayininin yerinde olmadığından bahisle hükmün bozulmasına karar verildiği bozma sonrası yapılan yargılama sonunda Afyon 3.Asliye Ceza Mahkemesinin 24.11.2014 günlü ilamıyla dava konusu senetlerdeki imzaların davacının eli ürünü olduğu ve davacının iftira suçunu işlediği gerekçeleriyle cezalandırılmasına karar verildiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece BK'nun 53 (TBK'nun 74.) maddesi uyarınca ceza hakimi tarafından saptanan maddi olgunun hukuk hakimini de bağlayacağı gözetilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.