MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının taraflar arasında imzalanan 05.04.2012 tarihli sözleşmeye aykırı olarak işyerini başka kişilere devrettiğini belirterek, 120.000,00 USD cezai şartın dava tarihinden itibaren USD’ye devlet bankalarınca ödenen en yüksek faiziyle, katkı payı olarak ödenen 100.000,00 TL’nin ise dava tarihinden itibaren en yüksek ticari faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, taleplerin müvekkilinin mahvına sebep olacağını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalılardan ...’in kendi adına asaleten, .... Turizm Ltd. Şti.’ni temsilen sözleşmeyi imzaladığı, bu nedenle her iki davalının sözleşmeden kaynaklanan sorumluluğunun bulunduğu, sözleşmenin davalılarca işyerinin kapatılması nedeniyle ihlal edildiği olgusunun tespit dosyası ve cevap dilekçesindeki savunmalar ile sabit olduğu, bu nedenle davacının katkı payı alacağı ile cezai şart alacağını talep etme hakkının bulunduğu, ancak işletmenin cirosu, hak ve nesafet kurallarına göre 120.000,00 USD cezai şartın uygun olmadığı ve % 50 oranında indirim yapılması gerektiği gerekçesiyle, davacının davasının kısmen kabulü ile, 60.000,00 USD cezai şartın dava tarihinden itibaren devlet bankalarınca USD cinsinden açılan bir yıl vadeli mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte ödeme tarihindeki Türk Lirası karşılığının davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, 100.000,00 TL katkı bedelinin dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4489 sayılı yasayla değişik 2/2 (avans) faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline dair verilen hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. (1) Dava, satış sözleşmesi hükümlerine aykırılık nedeni ile katkı payı alacağı ile cezai şart alacağının tahsili için açılan alacak davasıdır. Davacı, sözleşme gereği 100.000,00 TL katkı payı alacağı ile 120.000,00 USD cezai şart alacağının davalılardan tahsilini istemiştir. Mahkemece 100.000,00 TL katkı payı alacağı ile 60.000,00 USD cezai şart alacağının davalılardan tahsiline karar verilmiştir. Cezai şart alacağının talep edildiği işletmenin ekonomik olarak mahvına neden olacağının anlaşılması halinde, cezai şart alacağından takdiri olarak indirim yapılabileceği Dairemizin istikrar kazanmış kararları ile kabul edilmiştir. Ne var ki, bu yönde bir indirim yapılmadan önce, cezai şart alacağı talep edilen işletmenin mali durumunun analizi ile talep edilen cezai şartın işletmenin ekonomik olarak mahvına sebep olup olmayacağı noktasında ticari kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması ve varılacak uygun sonuca göre indirim yapılıp yapılmayacağının takdir edilmesi gereklidir. Hakime tanınan takdir hakkının mutlak olmadığı, bu takdir hakkının mali kayıtlar ve verilerle desteklenmesi ve somut olaya uygun olması gerektiği muhakkaktır. Somut olayda, yerel mahkemece, davalı işletmenin ticari defter ve kayıtları üzerinde herhangi bir inceleme yaptırılmadan, doğrudan cezai şart alacağı isteminin % 50 oranında tenkis edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. (2) Kabule göre ise, hakimin takdir yetkisi kapsamında tenkis edilen cezai şart alacağından dolayı red edilen kısım açısından davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi ve davacının yargılama giderlerinden kısmen sorumluluğuna karar verilmesi de doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıdaki (1) ve (2) nolu bend uyarınca hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.