Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3777 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17138 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, davalı borçlunun 09.07.2011-17.12.2011 tarihleri arasında hesap ekstresinde belirtilen satış faturasına konu malları satın ve teslim aldığını, ancak borcunu ödemediğini, söz konusu faturalara dayalı olarak 3.İcra Müdürlüğünün 2012/1642 sayılı takip dosyasından icra takibi başlattığını, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla, davalı borçlunun asıl alacağa yönelik itirazının iptaline, %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, müvekkilinin 09.07.2011-17.12.2011 tarihleri arasında davacının belirttiği satış faturalarına konu malları satın ve teslim aldığını, müvekkilinin satın almış olduğu oturak taşlama taşının bozuk çıktığını, teslim alınan malın müvekkilinin işyerinde bekletildiğini, tarafların cari hesap sözleşmesi aktetmekle karşılıklı olarak birbirinden ayrı ayrı devre bakiyesini istemekten sarfınazar ettiklerini, müvekkilinin icra takibi başlatılmadan önce davacı şirkete borcunun 4.450,00 TL'lik kısmını ödediğini beyanla, davanın reddi ile %20 tazminat talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davacının usulüne uygun şekilde tutulduğu anlaşılan ticari defterine göre mal satım ilişkisinden dolayı 5.234,05 TL alacaklı gözüktüğü, davalının tuttuğu işletme defterinde de davacının alacağına dayanak yaptığı faturanın kayıtlı olduğu, defterin özelliği nedeniyle ödeme yapılıp yapılmadığının anlaşılmadığı, davalının ödeme savunmasında bulunmadığı, anılan malın ayıplı olduğunu ileri sürdüğü, tacir olan davalının TTK 23.maddesinde bildirildiği şekilde süresinde ayıp ihbarını yaptığına ilişkin geçerli bir delil sunmadığı, bu durumda ayıplı mal satıldığı savunmasının ispatlanamadığı, davacının usulüne uygun tutulan defter kayıtlarına göre 5.234,05 TL alacaklı olduğu gerekçesi ile bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne, takip tarihinden itibaren asıl alacağa faiz yürütülmesine ve %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.Davacı, faturadan kaynaklı alacağının tahsili için icra takibi başlatmış, davalı itirazında malı teslim aldığını, malın ayıplı olduğunu ve kısmi ödemede bulunduğunu belirtmiş, mahkemece ayıp ihbarının süresinde olmadığı kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalıca temyiz edilmiş, davacı tarafından yapılan icra takibinden sonra 18.06.2012 ve 20.10.2012 tarihlerinde ödeme yaptığını bildirmiş, bunlara ilişkin makbuzu dosyaya sunmuş, itirazın iptali davası 26.02.2013 tarihinde açılmıştır. İcra takibinden sonra dava açılmadan önce icra dosyasına mahsuben yapılan ödemeler yönünden davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Mahkemece bu ödeme makbuzları üzerinde durularak yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca karar verilmesi gerekirken ödeme makbuzları dikkate alınmadan karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 18.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.