Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3676 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 16078 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü- K A R A R -Davacı vekili, davalının müvekkili hakkında üç adet bonoya dayalı olarak ilamsız icra takibi başlattığını, ancak taraflar arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, dernek yönetim kurulunca senetlerde imzası bulunan ve o dönem dernek başkanı olan dava dışı ...'na dernek adına borçlandırıcı işlem yapabileceğine dair bir yetki verilmediğini, TTK'nın 590.maddesi uyarınca senetler nedeniyle sorumluluğun ...'na ait olduğunu belirterek, müvekkilinin takibe konu senetler nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, müvekkilinin takibe konu senetler karşılığında davacıya borç para verdiğini, bu parayla derneğin 18.600,00 TL tutarındaki 3 adet borcunu ödediğini, bu parayı alan ve karşılığında bonoları veren yönetim kurulunun da yaptığı tüm işlemlerden dernek genel kurulu tarafından ibra edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece toplanan delillere göre, bono düzenleme yetkisi bulunmayan dernek başkanı dava dışı ... tarafından imzalanan bonolardan dolayı derneğin sorumlu tutulamayacağı, ancak davaya konu bonolar karşılığında davacı derneğe ait bazı borçların ödendiğinin ileri sürülmesine karşın dernek tarafından bu borçların alacaklı şahıslara ayrıca ödendiğine dair herhangi bir belge ibraz edilmediği, dolayısıyla bu borçların bonolara karşılık alınan paralarla ödendiğinin kabul edilmesi ve bonolardan dolayı derneğin sorumlu tutulması gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, takibe konu edilen üç adet bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacı vekili, bonolardaki imzaların borçlandırıcı işlem yapma yetkisi olmayan dernek başkanına ait olduğunu belirtmiş olup, mahkemenin benimsemesi de bu yöndedir. Bonoların davacı derneğin defterlerinde de kayıtlı olmadığı tespit edilmiştir. Bu durumda mahkemece davanın kabulü gerekirken, yanılgılı ve dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.