MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki karşılıklı itirazın iptali - alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı - karşı davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R - Davacı-karşı davalı vekili, davalı-karşı davacının müvekkili hakkında kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlattığını ve müvekkilinin 21.058,00 TL tutarındaki banka hesabına haciz koydurduğunu, daha sonra bu tutarı tahsil ettiğini, ancak takibe konu bonodaki imzanın müvekkilinin eli ürünü olmadığının icra hukuk mahkemesi kararı ile tespit edildiğini ve takibin durduğunu, haczedilen paranın istirdatı amacıyla başlatılan icra takibinin davalı-karşı davacının haksız itirazı ile durduğunu belirterek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı-karşı davacı vekili, davacı-karşı davalının ceza yargılaması sırasında alınan beyanında bonodaki imzanın kendisine ait olduğunu kabul ettiğini, bunun yanında müvekkilinin takip konusu bono nedeniyle bakiye alacağının olduğunu, bu alacağın tahsili amacıyla karşı dava açıldığını belirterek, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, 94.850,73 TL asıl alacak olmak üzere toplam 126.146,73 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece toplanan delillere göre; davacı-karşı davalının ceza yargılaması sırasında, boş bir senedi imzalayarak dava dışı lehdara verdiği,daha sonra senedin doldurularak icraya konulduğu şeklindeki beyanının mahkeme içi ikrar niteliğinde olduğu, bu durumda dava konusu senet altındaki imzanın davacı-karşı davalı eli ürünü olduğunun kabulünün gerektiği, davacı-karşı davalının senedi teminat amacıyla ve boş olarak dava dışı senet lehdarına verdiği yönündeki iddiasını ise ispatlayamadığı, kaldı ki, davalı hamilin senedi ciro yoluyla devralırken kötüniyetli olduğu yönünde bir iddianın da söz konusu olmadığı, dolayısıyla asıl davanın subuta ermediği, karşı davada ise davalı-karşı davacının toplam 123.171,59 TL alacak talebinde haklı olduğu gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulüne,110.000,00 TL asıl alacak olmak üzere toplam 123.171,59 TL alacağın davacı-karşı davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı-karşı davalı vekilinin asıl davaya yönelik tüm temyiz itirazlarının, karşı davaya yönelik ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava konusu bononun takibe konulduğu 12/09/2006 tarihi itibariyle davalı ... temerrüde düşürülmüş olduğundan bu tarihten, 21.058,08 TL'nin tahsil edildiği 01/12/2006 tarihine kadar olan asıl alacak ve işlemiş faiz miktarı tespit edilerek, bu miktar üzerinden davalı tarafından yapılan 21.058,08 TL ödemenin mahsubundan sonra, kalan bakiye asıl alacak üzerinden karşı dava tarihine kadar işlemiş faiz ayrıca hesaplanıp, davacının karşı dava tarihindeki asıl alacak ve işlemiş faiz alacağı tespit edilerek ve davacı talebiyle bağlı kalınması gerektiği de dikkate alınarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalı vekilinin asıl davaya yönelik tüm, karşı davaya yönelik sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı-karşı davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.