Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3660 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17713 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili; davalı banka ile dava dışı ... Giyim Gıda A.Ş. arasında 04.03.2010 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi ile bu sözleşmenin limitinin artırılmasına ilişkin 28.05.2010 tarihli genel kredi sözleşmesinin akdedildiğini ve müvekkilinin de her iki sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, müvekkilinin ayrıca davalı bankanın talebi ile garanti amacıyla ilk sözleşmeye ilişkin olarak 125.000-TL bedelli bir senedi, ikinci sözleşmeye ilişkin olarak da 42.000-TL bedelli bir senedi kefil sıfatıyla imzaladığını, devamında davalı bankanın 05.12.2012 tarihli yazısı ile müvekkilinin sözkonusu kredi sözleşmeleri nedeniyle bir kefaletinin kalmadığının belirtilmesine ve asıl borçlu tarafından kredi borcunun ödenmesine rağmen, davalı tarafından bedelsiz kalan sözkonusu senetlere dayalı olarak müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını ve müvekkilinin icra tehdidi altında 187.640,91-TL ödemek zorunda kaldığını belirterek, müvekkilinin borçlu olmadığı halde ödemek zorunda kaldığı 187.640,91-TL'nin ödeme tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; dava dilekçesinde belirtilen 05.12.2012 tarihli yazıda davacının dava dışı.... Giyim Gıda A.Ş.'nin ticari kredilerinde kefaletinin kalmadığının belirtildiğini, bu kefaletin sona ermesinin dava konusu senetlerle ilgisi olmadığını, sözkonusu senetlerin teminat senedi olmadıklarını ve illletten mücerret olduklarını belirterek, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacının kefil olduğu kredinin kullandırıldığı davalı banka şubesince 05.12.2012 tarihinde dava dışı asıl kredi borçlusu şirkete yazılan yazıda "05/12/2012 tarihi itibari ile firmanıza ait ticari kredilerde ...'in herhangi bir kefaleti kalmamıştır" denildiğinden kullanılan kredi ile ilgili davacının kefalet ilişkisinin sona erdiğinin kabulu gerektiği, yine davalı banka şubesinin 07.01.2014 tarihli cevabi yazısında ''sözkonusu senetlerle ilgi şubemizce senet tevdi formu düzenlenmemiş, senetler kredi borçlumuz ... Giyim Gıda A.Ş'den kredilerin yasal takibe düşmesi halinde takip sürecinin kısa tutulması için alınan, bankamızın alacaklı kredi müşterisinin borçlu, ortak ve varsa kefillerin kefil sıfatı ile imzaladığı kambiyo senedi olarak borca mahsup edilmek üzere alınmıştır" denildiği, bu nedenle takip dayanağı senetlerin dava dışı şirket tarafından kullanılan kredinin teminatı olarak verildiğinin kabulü gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile 187.641,10-TL'nin ödeme tarihi olan 08.04.2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikle davalıdan tahsiline, kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davalı banka vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2- Davacı vekilinin temyizine gelince; somut olayda bedelsiz kalan senedin takibe konulmasında davalı bankanın kötüniyetli olduğunun kabulünün gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.