MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, müvekkilinin keşidecisi olduğu 4.000-TL bedelli senedin davalı tarafından tahrif edilmek suretiyle 174.000-TL bedelli senet haline getirilip müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını belirterek, müvekkilinin sözkonusu senet nedeniyle davalıya 170.000-TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının önce icra mahkemesinde imzaya ve borca itiraz ettiğini, daha sonra imzasını ikrar ederek senette tahrifat olduğu iddiasında bulunduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece yapılan yargılamada toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, dosya kapsamında bulunan ve savcılık soruşturmasında alınan 03/12/2009 tarihli ekspertiz raporunda, dava konusu senetteki "yüzyetmiş" ibaresinin sonradan eklendiği olgusunun tespit edilemediğinin rapor edildiği, ancak bunun öncesinde alınan 20/02/2009 tarihli ekspertiz raporunda 1 ve 7 rakamlarının bilahare yazıldığı kanaatinin bildirildiği, davalı hakkında dava konusu iddiayla ilgili nitelikli dolandırıcılıktan ve sahtecilik suçundan ... 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2010/246 E., 2011/172 K. sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda sanığın beraatine karar verildiği, senette tahrifat iddiasıyla yapılan ceza yargılamasında verilen beraat kararının hukuk hakimini bağlayacağı, ancak usul ekonomisi gereğince ceza dosyasının kesinleşmesinin beklenmesinden vazgeçilerek tahrifat iddiasının araştırıldığı, denetime elverişli bulunan Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fizik ihtisas Dairesi'nin 14/02/2014 tarih ve 303 sayılı raporuna göre de senette tahrifat yapıldığının tespit edilemediği, böylece davacının iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine ve takip dosyası üzerine 15/10/2010 tarihli celsede tedbir konulduğundan İİK'nun 72/4. maddesi uyarınca asıl alacağın %40'ı oranında tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.Yerel mahkemenin gerekçesinde belirtildiği üzere... 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2010/246 E., 2011/172 K. sayılı ve 12.10.2011 tarihli kararı ile davalı ... hakkında beraat kararı verilmiş ise de, Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nin 2012/28106 E., 2013/15836 K. sayılı ve 01.11.2013 tarihli bozma ilamı ile anılan hükmün esas yönünden bozulmasına karar verildiği, böylece beraat kararının kesinleşmediği UYAP sisteminden anlaşılmaktadır.Bu durum karşısında belirtilen ceza davası sonucunda verilecek kararın 818 sayılı BK'nun 53. (6098 sayılı TBK'nun 74.)maddesi uyarınca menfi tespit davasının akıbetini etkileyeceği gözetilerek neticelenmesi ve kesinleşmesinin beklenip varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yazılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelemesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.