MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Dava, bayilik ve intifa sözleşmeleri kapsamında ödenen intifa ve sabit yatırım bedellerinin Rekabet Kurulu Kararı ile kullanılamayacak süreye tekabül eden kısmının sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde tahsili istemine ilişkindir.Davalılar vekili, davanın bir yıllık zamanaşımı süresinde açılmadığını, intifa hakkının tapuda terkin edilmediğini, müvekkillerine ödenen intifa bedeli bulunmadığını, bildirerek davanın reddini istemiştir.Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşmenin 18.09.2010 tarihi itibariyle sona erdiği, tarafların intifa hakkının 20 yıl süreyle tesis ettiği, rekabet kurulu kararı ile 06.03.2002 tarihinde tesis edilen intifa hakkının vaktinden önce 18.09.2010 tarihinde sona erdiği, sözleşme süresinin %57.32'lik kısmının gerçekleşmediği, 452.885,32 TL kullanılmayan süreye tekabül eden intifa bedelinin davalılardan 18.09.2010 tarihinden itibaren avans faizi ile tahsiline, davacının sabit yatırım bedeline ilişkin alacağını kanıtlayamadığı gibi, sözleşmenin 15.maddesine göre, davacının sabit yatırım bedelini isteyebilmesi için davacı tarafından haklı fesih veya davalı bayi tarafından haksız olarak feshedilmesi gerektiği, intifa sözleşmesinin Rekabet Kurulunun 2002/2 tebliğinde öngörülen sürenin dolmuş olması sebebi ile geçersiz hale geldiği, davacı tarafından sona erdirildiği gerekçeleriyle sabit yatırım bedeline ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Dava konusu taşınmaz üzerindeki intifa hakkı 06.03.2002 tarihinde 20yıl süre ile tesis edilmiştir. Talep, Rekabet Kurulu kararı nedeni ile sona eren intifa için başlangıçta ödenen bedelin intifanın sona ermesinden sonraki döneme isabet eden kısmının tahsili ile yatırım bedeli bakiyesinin istemine ilişkindir. Ne var ki, dava 11.01.2011 tarihinde açılmış olup, intifanın terkini ise 29.02.2012 tarihinde yapılmıştır. Bu durumda, dava açıldığı tarihte, davacının intifa hakkı devam etmekte olduğundan, bayilik sözleşmesinin feshinin bu hakkın kullanımı yönünden bir etkisi bulunmamaktadır. O halde 11.01.2011 dava tarihi itibariyle, davacının intifa bedeli ve semereleri yönünden talep edilebilir bir hakkı bulunmadığı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının davacının ise tüm temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.