Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 362 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14148 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, alacağı temlik eden ...ile davalı arasında 30.04.2007 tarihinde genel kredi sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin teminatı olarak iki adet kamyonet üzerinde rehin tesis edildiğini, davalının kredi borçlarını ihtara rağmen ödemediğini, davalı hakkında İstanbul 14. İcra Müdürlüğü’nün 2010/1659 esas sayılı takip dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yapıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı aleyhine %40’dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın reddi ile % 40 oranında kötüniyet tazminatı istemiştir. Mahkemece, davalının asıl alacağa yönelik bir itirazının olmadığı, itirazın faiz ve fer’ilere yönelik bulunduğu, faiz ve fer’ilere yönelik 08.04.2013 tarihli bilirkişi kurulu raporunda yapılan hesaplamaların yerinde olduğu, alacağın kredi sözleşmesinden kaynaklanması nedeni ile likit olduğu gerekçesiyle, davacının davasının kısmen kabulüne, davalının İstanbul 14. İcra Müdürlüğü'nün 2010/1659 esas sayılı dosyası üzerinden yapılan icra takibine kısmi itirazının kısmen 12.702,39 TL üzerinden iptaline, takibin kabulde olan asıl alacakla birlikte 47.024,06 TL üzerinden devamına, asıl alacak 34.321,67 TL'ye takip tarihinden itibaren yıllık % 126 oranında temerrüt faizi ve %5 BSMV uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının asıl alacakla ilgili olarak açtığı davanın feragat nedeniyle reddine, hüküm altına alınan miktarın %40’ı tutarı 5.080,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, mahkeme kararı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 297/2 maddesine göre; "Hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerden herbiri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir" Somut olayda, davalının faiz ve fer’ilere yönelik kısmi itirazının kısmen 12.702,39 TL üzerinden iptaline, takibin kabulde olan asıl alacakla birlikte 47.024,06 TL üzerinden devamına karar verilen hüküm fıkrasında, her ne kadar davalının faiz ve fer’ilere yönelik kısmi itirazının 12.702,39 TL üzerinden iptaline karar verildiği belirtilmiş ise de, takip talebinde ayrı ayrı kalemler şeklinde istenilen faiz ve fer’ilerin her birinin ne kadarının kabul edildiği belirtilmemiştir. Yukarıda anılan kanun maddesine göre, hüküm fıkrasında takip talebinde istenilen her bir kalemin ne kadarlık miktarının kabul edildiğinin ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerekmektedir. Mahkemece HMK’nın 297. maddesine uygun hüküm kurulmamıştır. Bu şekilde hüküm kurulması infazda tereddüt yaratacağından hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 15.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.