Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3338 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17634 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı-karşı davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen kararın dairemizin 2012/16856 E - 2013/2494 K nolu ve 11/02/2013 tarihli ilamı ile; asıl dava dosyasının işlemden kaldırılmasına karar verildikten sonra, asıl davacı vekilinin yenileme dilekçesi üzerine yenileme tensip zaptı düzenlenerek duruşma günü verilmiş ise de; yenileme dilekçesi üzerine oluşturulan yenileme tensip zaptı ve duruşma günü asıl davada davalı vekiline tebliğ edilmeden asıl davalı tarafın yokluğunda asıl ve karşı davanın sonuçlandırıldığı, bu durumun HMK ' nun 27. Maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkına aykırı olduğu gerekçesiyle hüküm bozulmuş, bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece, asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, 12.261 TL. asıl alacak olmak üzere toplam 12.395,37 TL. alacağın tahsili için icra takibi başlatmış, davalı yasal süre içerisinde borcun tamamına itiraz etmiştir. Anılan itiraz üzerine, davacı yan 9.120 TL. asıl alacağa itirazın iptaline karar verilmesi talebi ile, bu miktar üzerinden harç yatırarak, iş bu itirazın iptali davasını açmıştır.Mahkemece yapılan yargılama sonunda asıl davanın kabulü ile, davalının toplam 12.395,37 TL. miktarlı takibe itirazının iptaline yol açacak şekilde davalının itirazının iptaline karar verilmesi ve davanın 9.120 TL. asıl alacağa itirazın iptaline yönelik olduğu gözetilmeksizin, takibe konu alacağın tamamı üzerinden davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi talep aşımı olup, (HUMK 74) HMK 26. maddesindeki taleple bağlılık ilkesine aykırılık teşkil etmektedir.Öte yandan; hükmün gerekçesinde asıl dava ile ilgili davacı yararına % 20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği belirtildiği halde hüküm kısmında % 40 oranında tazminata hükmedilmesi hüküm ile gerekçe arasında çelişkiye neden olduğu gibi, hükmün gerekçesinde asıl davada davacının 10.867,36 TL. alacağının bulunduğu, davalı temerrüde düşürülmediğinden işlemiş faiz isteminin reddine karar verilmesi gerektiği belirtildiği halde hüküm kısmında gerekçede belirtilen alacağı aşacak şekilde hüküm kurulması ve faiz ile ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi de hüküm ile gerekçe arasında çelişki oluşturmuştur. Hüküm ile gerekçe arasındaki bu çelişkiler nedeniyle de HUMK’un 381. ve 388 (HMK’nın 294 ve 297) maddeleri uyarınca hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı-karşı davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 10.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.