Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3326 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17462 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Bakırköy 3. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 12/06/2012NUMARASI : 2009/422-2012/388Taraflar arasındaki birleşen itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili tarafından Almanya'dan ithal edilen sağlık ürünlerinin 23/10/2008 tarihinde davalı şirkete ait ardiyeye konulduğunu, 26/10/2008 tarihinde meydana gelen sel baskını neticesinde davalıya ait ardiyede bulunan malların telef olduğu ve kullanılamaz hale geldiklerini, durumun ilgili gümrük müdürlüğünce yapılan denetimle rapor haline getirildiğini ve ardiyede bulunan malların imhasına karar verildiğini, malların dökümünün yapıldığı gümrük müdürlüğü raporunda müvekkiline ait malların yer aldığını, müvekkilinin hak ve alacağının tespiti zımmında K.Çekmece 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2009/11 D.İş sayılı dosyasında 03/03/2009 tarihinde delil tespiti yaptırıldığını, mevzu ettikleri mallar ve adetlerinin bilirkişi raporuyla tespit altına alındığını, malların parçalanma, çamurlanma ve lağım suyu etkisiyle kullanılamaz hale geldiklerinin tespit edildiğini, bunun üzerine davalı hakkında Küçükçekmece 2. İcra Müdürlüğü'nün 2009/3163 esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının alacağı sürümcemede bırakma amacıyla icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, itirazının iptali ile takibin devamına ve % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Yargılamanın devamı esnasında davacının Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2009/636 esas sayılı dosyası ile yine davalı hakkında bu kez Küçükçekmece 2. İcra Müdürlüğünün 2009/4229 esas sayılı takip dosyasına istinaden itirazın iptali davası açıldığı, işbu dava ile eldeki dava dışında kalan bakiye 6.061,90-EURO alacak ile davacı tarafından malların gümrükten borçluya ait ardiyeye nakli ve taşıma bedeli olarak 23/10/2008 tarih ve 180284 nolu fatura ile ilgili firmaya ödenmiş bulunan 4.711,99.-TL alacak için davalı hakkında başlatılan icra takibine davalının haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiğinden bahisle itirazın iptali ile takibin devamı ve davalı aleyhine % 40 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesinin talep edildiği, mahkemenin 2009/636 esas ve 2009/724 karar sayılı kararı ile aralarındaki irtibat sebebiyle dosyanın eldeki dosya ile birleştirilmesine karar verdiği anlaşılmıştır. Davalı vekili, müvekkili şirketin meydana gelen zararda herhangi bir kusur ve sorumluluğu bulunmadığını, sözkonusu tarihte meydana gelen sel nedeniyle çevrede bulunan birçok deponun zarara uğradığını, bu durumun müvekkili şirketin engelleyebileceği ve öngörebileceği bir durum olmadığını, işletmeciliğini yaptığı antreponun eşyanın güvenli bir şekilde muhafazasını sağlayacak bütün şartlara sahip olduğunu, Gümrük Müsteşarlığı'nca gerekli tüm denetimler yapıldıktan sonra antrepo olarak kullanımına uygunluk belgesi verildiğini, davacı tarafı maddi zarara uğratan ve sözkonusu zararın oluşumuna sebebiyet veren su baskınının antrepo civarında bulunan atık su deresinin yağış nedeniyle taşması sonucunda meydana geldiğini, dolayısıyla zararın oluşumuna gerekli önlemleri almayan İ.. İ..'nin sebebiyet verdiğini, ayrıca zarar gören emtianın müvekkili şirketçe .... İsviçre Sigorta A.Ş. Tarafından sigortalandığını savunarak öncelikle davanın İ.. İ.. ve ....İsviçre Sigorta A.Ş.'ye ihbarını ve davanın reddini istemiştir.Mahkemece, keşif sonrası düzenlenen bilirkişi raporunda meydana gelen taşkının davalının sorumluluğunu kaldıracak mücbir sebep kapsamında olmadığının belirtildiği, emsal olarak belirtilen dava dosyalarından da anlaşılacağı üzere davalı tarafından işletilen antrepoda değişik tarihlerde yağışlar sebebiyle taşkınlara bağlı olarak depolanan emtialarda zarar meydana geldiği, davalı antreponun yanında bulunduğu Ayamama Deresi'nin her yağışta taşarak sel felaketine sebebiyet verdiği, bu hususun davalının ve tüm kamuoyunun bilgisi dahilinde olduğu, derenin çevresinde çarpık, yoğun ve kaçak yapılaşmanın sel felaketlerinin meydana gelmesinde ağırlıklı sebep teşkil ettiği, davaya konu antreponun derenin kenarında bulunduğu ve böyle bir yerin antrepo hizmeti için kiralanmasının rizikonun gerçekleşmesi olasılığını artırdığı, bu yerde gümrük gözetimi altındaki emtianın kabul edilmesinin kusurlu bir davranış olduğu, davalıya antrepo işletme izni verilmesinin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı, depoda meydana gelen hasarın davalı için öngörülemeyen bir hal olmadığı, davalının sel rİ.. İ..ni göze alarak antrepoyu işletmekte olduğu, bu nedenle davacının emtiasında oluşan hasar nedeniyle sorumlu olduğu, bilirkişi raporunda belirtilen miktarlar üzerinden asıl dosya ve birleşen dosya yönünden davaların kısmen kabulüne karar vermek gerektiği gerekçesiyle, asıl dosyada davanın kısmen kabulü ile, davalının K.Çekmece 2. İcra Müdürlüğü'nün 2009/3163 esas sayılı dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile takibin 17.865,51-Euro asıl alacak ve 425,46 Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 18.290,97 Euro üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden devlet bankalarınca Euro cinsiden 1 yıllık döviz mevduat hesabına uyguladığı en yüksek faizi ile tahsil edilecek şekilde takibin devamına, fazlaya dair istemin reddine, alacak likit ve hesaplanabilir kabul edilmediğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine, birleşen dosyada davanın kısmen kabulü ile davalının K.Çekmece 2. İcra Müdürlüğü'nün 2009/4229 esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile, takibin 6.061,90 Euro asıl alacak ve 176,30 Euro işlemiş faiz olmak üzere 6.238,20 Euro üzerinden asıl alacağa takip tarihinden devlet bankalarınca euro cinsinden 1 yıllık döviz mevduat hesaplarına en yüksek faizi ile ve 4.711,99 TL asıl alacak ve 660,86 TL işlemiş faiz olmak üzere 5.372,85 TL üzerinden asıl alacağa takipteki gibi işleyecek faiz gibi takibin devamına, fazlaya dair istemin reddine, alacak likit ve hesaplanabilir kabul edilmediğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, mahkeme kararı süresinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. (1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. (2) Mahkemece gerek asıl davanın ve gerekse birleştirilen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, fazlaya dair istemler ise reddedilmiştir. Birleştirilen davalar birbirinden bağımsızdır. Bu nedenle, her bir dava açısından yargılama giderleri ile vekalet ücretine ayrı ayrı hükmedilmesi gerekir. Oysa, mahkemece davalı yararına asıl davada vekalet ücretine hükmedilmiş ise de, birleştirilen davada ayrıca vekalet ücretine hükmedilmemiştir. Mahkemece bu yön gözden kaçırılarak, birleştirilen davada davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemiş olması doğru görülmemiş, hükmün bu yönden bozulmasına gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bendde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin yerinde görülmeyen öteki temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bendde açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 20.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.