Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3308 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 16864 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, davalı şirketin müvekkili aleyhine iki adet çeke dayalı icra takibi yaptığını, çeklerdeki ciro imzasının müvekkiline ait olmadığını, davalılar ... ve ...'ın müvekkilinin kaşesini kullanarak sahte imza attıklarını belirterek, müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespitine ve tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... Ltd. Şti.vekili, ispat yükünün davacıda olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalılar ... ve ... yargılamaya katılmamıştır. Mahkemece, toplanan delillere göre, banka tarafından çek asıllarının postada kaybolduğunun bildirildiği, davacının iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dava konusu çekte davalı ... keşideci, davalı ... ise davacıdan önceki lehtar cirantadır. Davacının kendisinden önceki keşideci ve lehtar cirantaya karşı menfi tespit talebinde bulunma hakkı olmadığından bu davalılar hakkındaki davanın bu nedenle reddi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi yerinde değildir. 2-Davacı, çekteki ciro imzasının kendisine ait olmadığını belirterek imza inkarında bulunmuştur. Bu durumda imzanın davacıya ait olduğunu davalı ... Ltd. Şti'nin ispat etmesi gerekirken ispat yükünde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 10.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.