MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tic. Mah. Sft. ) Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, davalının davacı aleyhine her biri 30.000,00 TL bedelli, 14.01.2012 tanzim tarihli, 21.02.2012, 27.012012 vade tarihli (2) adet senetle icra takibine başladığını, 21.02.2012 vade tarihli senetteki imzanın davacıya ait olmadığını, 27.01.2012 vade tarihli senedin ise davalıya araç kiralanması sırasında imzalı, boş olarak teminaten verildiğini, aracın kira bedelinin ödenip, iade edilmesiyle bedelsiz olduğunu belirterek, senetlerden dolayı borçlu olunmadığının tespitine, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, imzaların davacıya ait olduğunu, açığa atılı imzanın anlaşmaya aykırı doldurulduğunun ve teminat olduğunun davacı yanca yazılı delille ispatı gerektiğini bildirerek, davanın reddini istemiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonunda, benimsenen bilirkişi raporuna göre 21.02.2012 vade tarihli senetteki imzanın basit tersimli ve çizgilerden ibaret olduğundan davacının eli ürünü olup olmadığının tespit edilmediği diğer 27.01.2012 vade tarihli senedin ise davalı defterlerinde yer almadığı ve alacak kaydı bulunmadığı davacının senetten dolayı gerçek bir borcunun bulunmadığının saptandığı gerekçeleriyle davanın kabulüne, icra takibine konu (2) adet bonodan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, İİK'nın 72/5. maddesi gereğince asıl alacağın %20'si oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin 21.02.2012 vade tarihli senede yönelik temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Davalı vekilinin 27.01.2012 vade tarihli senede ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dava, bonodan dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacı bononun açığa imza atılmak suretiyle teminat olarak verildiğini, anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunu, bedelsiz olduğu iddiasını yazılı delille kanıtlamalıdır. (HUMK 290. md., HMK 201. md.) Kambiyo senetlerinin tacir olan tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olmaması sonuca etkili olmayıp, kambiyo senedini hükümden düşürmez.Bu durumda mahkemece ispat yükünün davacıda olup, davacının dava konusu senedin teminat senedi olduğu, anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu yönündeki iddiasının yazılı delille kanıtlanması gerektiği gözetilmeden ispat külfetinin tayininde yanılgıya düşülerek somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin öteki temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 26/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.