Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3144 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 881 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava şartı yokluğu nedeni ile davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR-Davacı vekili, müvekkilinin davalılardan satın aldığı sıfır aracın tesliminden sonra aynı arıza sebebiyle değişik tarihlerde servise götürüldüğünü, ancak arızanın servis bakımına rağmen giderilemediğini ve gizli ayıp nedeniyle aracın üretimine uygun şekilde kullanılamadığını belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere satışa konu aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesini veya aracın sıfır km bedeli ile aracın satın alınmasında kullanılan kredi ödeme planına göre tespit edilen toplam 89.325,99-TL'nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı .... vekili; davanın reddini savunmuştur.Davalı .... vekili; dava konusu aracın dava dışı ... tarafından verilen kredi ile satın alındığını, bu nedenle aracın trafik kaydı üzerinde anılan dava dışı şirket lehine rehin bulunduğunu, davanın kabulü halinde aracın müvekkili şirkete her türlü takyidattan ari bir şekilde teslim edilmesinin zorunlu olması nedeniyle öncelikle dava konusu aracın trafik kaydındaki rehnin kaldırılması için davacı tarafa süre verilmesinden sonra davaya devam edilmesi gerektiğini belirtmiş ve davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin somut olaya uygun 31.05.2012 tarih, 2012/181 esas, 2012/9240 karar sayılı ilamı incelendiğinde, "dosyada bulunan aracın trafik tescil belgesinden dava dışı Türkiye İş Bankası İstanbul Şubesi yararına rehinli olduğu anlaşılmaktadır. Ayıplı olduğu gerekçesiyle geri verilen ve bedelinin iadesine karar verilen aracın mülkiyeti engelleyen sınırlamalardan arındırılmış olarak satıcıya teslim edilmesi gerekir . Aracın rehinli olarak geri verilmesi sonucunun doğuracak bir biçimde karar verilemeyeceği gibi rehin hakkı sahibi dava dışı bankanın davaya muvafakat verdiğine dair de dosyada bilgi ve belge bulunmamaktadır. Bu nedenle bu eksiklikler giderilmesi gerekmektedir" şeklinde karar verildiğinin görüldüğü, anılan ilamda ayıplı araçlarla ilgili rehin alacaklısının muvafakatinin alınması veya kredi borcunun ödenerek rehinden ayrı bir şekilde aracın tesliminin zorunlu bir dava şartı olduğunun kabul edildiğinin anlaşılması ile davacı vekilinden rehin borcunun geçen yargılama süreci içinde ödenip ödenmediği, rehin alacaklısından muvafakat almak üzere mahkemeden süre isteyip istemediklerinin sorulduğu, davacı vekilinin daha önce sunmuş oldukları yazılı beyanlarında ayrıntılı olarak somut olayda rehin alacaklısından muvafakat alınmasına gerek olmadığını belirttiklerini, araç malikinin değişmesinden dolayı aracı satın alan ... adına davaya devam edileceğini beyan ettiği, böylece davacı vekili daha önceki beyanlarında ısrar ederek rehin alacaklısından muvafakat almak veya kredi borcunun ödenmesini tamamlamak için mahkemeden süre istemediği gerekçesiyle, dava şartı yokluğundan davanın reddine karar reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.1- Davalı .. vekilinin 23.09.2014 tarihli temyize cevap dilekçesinin sonuç bölümünde bozma istemi var ise de, harcının yatırılması suretiyle, süresinde usulüne uygun verilmiş bir temyiz dilekçesi bulunmadığından, davalı ...Ş. vekilinin temyiz isteminin reddi gerekmiştir. 2- ...'nün 02.12.2015 tarihli yazısından, dava konusu araç üzerindeki dava dışı ...lehine tesis edilen rehnin kaldırıldığı, araç üzerinde...'nin rehninin bulunduğu anlaşılmaktadır.Mahkemece, lehine rehin tesis edilen ...'nin davaya muvafakatinin sağlanarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte belirtilen nedenlerle davalı .... vekilinin temyiz isteminin reddine, (2) nolu bent uyarınca hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 25/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.