Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3133 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 2790 - Esas Yıl 2009
Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili dava dışı borçluya ait aracın satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde üst sıraya alınan davalının rehninin yasaya uygun olmadığını, rehin tarihinde araç maliki görünen O.... A....'ün reşit olmadığını, rehnin rehin verme yetkisini içermeyen bir vekaletnameye dayalı olarak tesis edildiğini, kendi rehinlerinin trafik siciline kaydı sırasında davalının rehninin henüz tescil edilmiş olmadığını ileri sürerek satış bedelinin öncelikle kendilerine verilmesini talep ve dava etmiştir. İcra Mahkemesince davalı lehine tesis edilen rehnin Türk Medeni Kanunu çerçevesinde geçerli olduğu, davacının rehninin tesisi sırasında davalı rehninin Pol-net kayıtlarında bulunmasa da, trafik sicilinin aleniyet ve hak doğurucu vasfının bulunmadığı, davalı lehine geçerli olarak tesis edilen ipoteğin trafik sicil kaydına işlenmesi ile geçerli olduğu, davalının rehninin tarih itibariyle öncelikli bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava davalı lehine tesis edilen rehnin geçersizliği iddiasına dayalıdır. Bedeli paylaşıma konu aracın malikinin reşit olmaması, velayeti altında bulunduğu şahıslarca verilen vekâletnameye dayalı olarak ve borçlu yararına hareketle rehnin tesisine engel değildir. Kural olarak taşınırların rehnedilmesi teslim suretiyle mümkündür (MK.m.939). Ancak bir sicile tescili zorunlu taşınırların bu sicile yazılmak suretiyle rehni de yasa koyucu tarafından kabul edilmiştir (MK.m.940/II). Somut olayda davalı lehine noterde rehin tesis edilmiş, ancak teslim gerçekleşmemiştir. Bu durumda rehin tarihi, tescilin yapıldığı tarih olarak kabul edilmelidir. Mahkeme gerekçesinin aksine tescille kazanılan rehin hakkı bakımından trafik sicilinin ihdasî (kurucu) olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. Somut olayda dosyada bulunan 18.01.2006 ile 23.07.2007 tarihleri arasında celbedilmiş bütün sicil kayıtlarında davalının rehninin mevcut olmadığı, ancak son celbedilen kayıtta davalının rehninin en eski tarihle ve en üstte yer aldığı görünmektedir. Çelişkili takyidat listelerinden, davalı rehninin trafik siciline sonradan fakat önceki tarihle kaydedildiği açıktır. Bu durumda mahkemece trafik sicilinden rehinlerin tescil işlemlerinin yapıldığı tarihlerin sorulması ve icra dosyasındaki takyidatlar arasındaki çelişkilerin giderilmesi suretiyle bir karar verilmek gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 15.04.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.