Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 306 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 3305 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, müvekkilinin davalılardan ...'nun ½ hissine sahip olduğu taşınmazı 43.000 TL bedelle satın almak için aralarında gayrimankul satış vaadi sözleşmesi yaptıklarını, müvekkilinin satış bedeline karşılık 32 adet bono verdiğini, bono bedellerinin ödenmiş olmasına rağmen bonoların müvekkiline iade edilmeyerek davalı ... tarafından muvazaalı şekilde diğer davalıya devredildiğini, davalı ... ...'nin bonoları ... İcra Müdürlüğü'nün 2007/1619 Esas sayılı dosyası ile takibe koyduğunu ileri sürerek, takip dosyası ve takibe konu bonolar nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, bonoların ... tarafından aralarındaki hayvan satışına istinaden ...'ye devredildiğini, davacının senet bedellerini ödememesi üzerine takip başlatıldığını savunarak davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, dava bedelsizlik iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkin olup, bono bedellerinin davalı ...'na ödendiği hususunun ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/54 Esas 2010/7 Karar sayılı kesinleşmiş ilamıyla sabit olduğu, bonolar ciro ile diğer davalıya devredilmiş bulunduğundan ...'nin bonoları iyiniyetle iktisap edip etmediği hususun belirlenmesi gerektiği, adı geçen davalının bonoları vadesinden sonra devralması ve uzun süre bonoların tahsiline yönelik girişimde bulunmayışı, bonoları davalı ...'ndan almasına rağmen bu davalı hakkında takip başlatmayışı, tanık beyanları birlikte gözetildiğinde davalıların aralarında anlaşarak bedelsiz bonoları takibe koydukları kanaatine varıldığı gerekçeleriyle, davanın kabulüne, davacının ... İcra Müdürlüğü'nün 2007/1619 Esas sayılı (yeni esas 2014/240) takip dosyasına konu bonolar nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, asıl alacak üzerinden %20 oranında hesaplanacak kötüniyet tazminatının davalılardan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ...'nun yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Davalı ..., dava konusu senetlere ciro yoluyla hamil olup, dava tarihinde yürürlükte bulunan TTK'nın 778. maddesi yollamasıyla bonolarda da uygulanması gereken TTK'nın 687. maddesine göre düzenleyen ile lehtar arasındaki doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def'ilerin (somut olayda ödeme def'inin) hamile karşı ileri sürülebilmesi için hamilin bonoyu iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olduğunun kanıtlanması gerekir. Burada ispat yükü davacı tarafta olup davacı bu hususu tanık dahil her türlü delille kanıtlayabilir. Her ne kadar mahkemece tanık dinlenmiş ise, dinlenen tanıklar belirtilen yasa hükmünde yer alan hususlarla ilgili beyanda bulunmamışlar, lehtar ile hamil arasındaki hayvan alım satımı hakkında bildiklerini aktarmışlardır. Tanıkların mevcut beyanları TTK'nın 687. maddesinde öngörülen koşulun gerçekleştiğini kabule elverişli görülmemiştir. Mahkemece bu yönler gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün davalı ... yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ...'nun temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle mahkeme kararının davalı ... yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 23/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.