Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3046 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 6193 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki menfi tespit davasında yapılan yargılama sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili Av. ... gelmiş, karşı taraftan kimse gelmemiş olduğundan onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR-Davacı vekili, takip konusu 3 adet senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek müvekkilinin icra takip dosyasında borçlu olmadığının tespitine, İstanbul 9. İcra Hukuk Mahkemesi'nde müvekkili aleyhine hükmolunan icra inkar tazminatının İİK'nın 169/a/ 6. maddesi gereğince tahsilinin dava sonuna kadar tehirine, %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava konusu senetlerin bizzat davacı tarafından düzenlenip imzalandığını, İstanbul 9. İcra Hukuk Mahkemesi'nde 2012/239 E. sayılı dava dosyasında alınan grafoloji raporu ile senetlerdeki imzaların davacı eli ürünü olduğunun tespit edildiğini, bu raporda belirtildiği üzere takip konusu bonoların davacının değişik türde atılmış imzalarını içerdiğini ileri sürerek, davanın reddi ile %20 kötü niyet tazminatına ve %10'u oranında para cezasına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere ve benimsenen 19.12.2013 tarihli Adli Tıp Kurumu raporuna göre; takip konusu 3 adet senetteki davacı adına atılı imzaların davacı eli ürünü olmadığının tespit edildiği gerekçesiyle davanın kabulü ile icra takip dosyasına konu 01/01/2011 keşide tarihli, 30/03/2011 vadeli 10.000,00 TL bedelli, 01/01/2011 keşide tarihli 20/12/2011 vadeli 5.000,00 Euro bedelli, ve 01/01/2011 keşide tarihli 30/01/2012 vadeli 10.000,00 Euro bedelli senetlerden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, İİK.'nın 72 maddesi gereğince %40 oranı üzerinden hesap edilen 17.924,20 TL kötüniyet tazminatının davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, icra takibine konu 3 adet bonodaki borçlu imzasının davacı eli ürünü olmadığı iddiasıyla İİK'nın 72. maddesi hükmü uyarınca menfi tespit istemine ilişkindir. İcra Hukuk Mahkemesi'nin istihkak ve ihalenin feshi dışındaki kararları maddi hukuka ilişkin menfi tespit davası yönünden kesin hüküm teşkil etmeyip icra hukuk mahkemesince alınan imza incelemesine ilişkin grafoloji raporunun menfi tespit davası bakımından bağlayıcılığı bulunmamakta ise de, Mahkemece alınan Adli Tıp Kurumu raporu ile İcra Hukuk Mahkemesi'nce alınmış olan rapor arasında çelişki bulunduğundan ve mahkemece alınan rapora davalı vekilince 27.12.2013 tarihli dilekçe ile itiraz edilmiş olduğundan, uyuşmazlığın sağlıklı bir çözüme kavuşturulabilmesi için Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim üyeleri arasından seçilecek uzman bilirkişilerden oluşturulacak 3 kişilik heyet vasıtasıyla yeniden imza incelemesi yaptırılıp ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alındıktan sonra diğer raporlar arasındaki çelişki giderilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalılar yararına takdir edilen 1100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 04.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.