MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki asıl dava menfi tespit davası ile birleşen adi ortaklığın feshi ve alacak davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne birleşen davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacılar vekili Av. ... ile davalılardan ... vekili Av.... gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan taraf vekillerinin sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.-KARAR-Davacılar vekili, müvekkilleri tarafından imzalanan, ölü ... tarafından parmak basılan boş senedin 1970'li yıllarda arazi satışı sebebiyle davalı ...'a verildiğini, arazi satışından herhangi bir borç kalmadığı halde adı geçen davalı tarafından senedin ...'e ciro edilerek sahte olarak doldurulup takibe konulduğunu, senedin keşidecilerinden ... 1993 yılında ölmüş olduğundan 30.12.2003 tarihinde senedi tanzim etmesinin mümkün olmadığını ileri sürerek, müvekkillerinin davalılara takibe konu senet nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine, kötü niyetli icra takibi nedeniyle her bir davacı için ayrı ayrı takip miktarının %40'ı oranında kötü niyet tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı ... vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, müvekkili hakkında sahte senet iddiasıyla açılan ceza davasında beraat kararı verildiğini, müvekkili ile davacı ...'ın uzun süre birlikte kuyumculuk ve döviz alım satım işleri ile uğraştıklarını, bu ilişki sebebiyle müvekkiline senet verildiğini, müvekkiline borç veren diğer davalı ...'e senedin ciro edildiğini ileri sürerek davanın reddi ile %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı ... vekili, senedin bedelsiz olduğu iddiasının iyi niyetli müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini, kuyumcu dükkanının kasa defterinde müvekkilinin alacağının kayıtlı olduğunu ileri sürerek, davanın reddi ile %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere göre; boş olarak verilen bir senedin sonradan doğacak borçlara göre doldurulabileceği, fakat somut olayda davalı ...'ın borcun sebebi ile ilgili çelişkili beyanlarda bulunduğu, bu bağlamda bir beyanında borç para verdiğini söylerken diğer beyanında ortak inşaat yapmaları nedeniyle ... kendisine borçlandığını ve senedin 2003 tarihinde .... huzurunda düzenlendiğini iddia ettiği, ancak 1993 yılında vefat eden ...'in 2003 tarihinde düzenlenen senette parmak izinin bulunması sebebine açıklık getiremediği gibi ağır ceza dosyası içeriğiyle de söz konusu senedin 1978 yılında yapılan arazi alımı sırasında ...'dan borç para alınması nedeniyle teminat olarak ...'a verilen senet olduğunun ve senedin tarafların anlaşmasına aykırı olarak sonradan doldurulduğunun kabul edilmiş olmasına göre davacıların davalı ...'a karşı borçlu olmadıkları kanaatine varıldığından ... aleyhine açktıkları davanın kabulü gerektiği, adı geçen davalı tarafından başlatılan bir icra takibi olmadığından bu davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilemeyeceği, davalı ...'in senedin bedelsiz olduğunu bile bile davacının zararına olacak şekilde kötü niyetli olarak iktisap ettiği yazılı delille ispat edilemediği gerekçesiyle bu davalı yönünden davanın reddi gerektiği, birleşen davanın da taraflarca takip edilmediği gerekçesiyle asıl dava olan menfi tespit davasının kısmen kabulüne, davalı ... yönünden davanın kabulü ile dava konusu senet nedeniyle davacıların bu davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, davacıların kötü niyet tazminatı taleplerinin davalı ... tarafından başlatılmış bir icra takibi olmadığından reddine, diğer davalı ... yönünden davanın reddine, birleşen dava dosyasının açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, davacıların keşidecisi, davalı ...'ın lehtarı diğer davalı ...'in hamili olduğu icra takibine konu senedin boş ve imzalı olarak düzenlendiği ve bedelsiz kaldığı iddiasıyla İİK'nın 72. maddesi hükmü uyarınca açılan menfi tespit istemine ilişkindir. Davalı ... yönünden dava kabul edilmiş ve davacıların bu davalıya borçlu olmadığına karar verilmiş, adı geçen davalı tarafça hüküm temyiz edilmemiş olmakla dava konusu senedin bedelsiz olduğu hususu davalı-lehtar durumundaki ... yönünden kesinleşmiştir. Bu durumda uyuşmazlığın senede ciro yolu ile hamil olan diğer davalı ...'in 6762 sayılı TTK'nın 599. maddesi hükmü gereğince davacı-keşidecilerin borçlu olmadığını bile bile senedi iktisap edip etmediği hususunun kanıtlanması yolu ile çözümlenmesi gerekir. Hamil olan davalı ...'in senedi iktisabında kötü niyetli olup olmadığı hususu tanık dahil her türlü delille kanıtlanabilir. Mahkemece, bu hususun yazılı delille kanıtlanacağı yönünde gerekçeye yer verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Hal böyle olunca, davacılar vekiline davalı ...'in senedi iktisap ederken kötü niyetle hareket edip etmediği yönünden delilleri sorulup eksiksiz olarak toplandıktan sonra hep birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda (1) no'lu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) no'lu bentte açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacılar yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacılar yararına takdir edilen 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 04.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.