MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda yerel mahkemece asıl dava ve birleştirme kararına konu alacak davası üzerinden yargılamaya devam olunarak ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın ve birleşen davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı .... A.Ş.vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili; davadışı ... davalı şirketçe işletilen limanda müvekkili şirket için çalıştığı sırada ağır derecede yaralanması üzerine müvekkili şirkete karşı açtığı tazminat davası sırasında aldırılan bilirkişi raporuna göre meydana gelen yaralanma olayında davalı şirketin %80, müvekkilinin ise %20 oranında kusurlu olduğunun saptanmış olup neticeten 150.000,00 TL manevi tazminatın müvekkilinden tahsiline dair verilen kararın kesinleştiğini bu kararın davadışı .... tarafından müvekkili aleyhine icra takibine konu edilmesi üzerine 5.084,30 TL müvekkilince ödemede bulunulduğu kusur oranına göre davalı hissesine tekabül eden 4.067,44 TL'nin rücuen tahsili için davalı aleyhine girişilen takibe itiraz sonucu takibin durduğunu ayrıca yine davadışı işçi ... tarafından yapılan icra takibi dosyasına müvekkilince 5.000,00 TL ödemede bulunulduğunu ve bu ödemeden dolayı davalının %80 kusur oranı nedeniyle 4.000,00 TL müvekkiline karşı sorumlu bulunduğunu belirterek, davalı itirazının iptaliyle takibin devamına ve %40 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, ayrıca 4.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili; davacı tarafça bahsedilen rücuen alacak istemine ilişkin koşulların oluşmadığını bildirerek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; toplanan deliller birlikte değerlendirilerek, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüyle takibe itirazın iptaline, asıl alacak tutarı 4.000,00 TL'nin %40'ı oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 01.07.2013 tarihli 2013/6648 Esas 2013/12230 Karar sayılı ilamıyla "... Anayasal ve yasal zorunluluklara rağmen verilen kararın HUMK'nun 388.maddesi (HMK 297. Mad.) aykırı şekilde gerekçesiz olarak yazılmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gibi öte yandan davanın itirazın iptali ve alacak istemine ilişkin olup bu talepler hakkında belirgin şekilde karar verilmemiş bulunması ve ayrıca takibe konu asıl alacak tutarı 4.067,64 TL olduğu halde 4.000,00 TL üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesinin de hatalı olduğundan" bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.Aynı mahkemede aynı davacı tarafından davalı şirket ve ... aleyhine açılan alacak davasında davacı vekili bu kez dava dışı işçi ... tarafından açılan manevi tazminat davası sonucu aleyhine hükmolunan ve kesinleşen kararın icraya konulması sonucu dava dışı işçinin müvekkilinden 350.000.00 TL.tahsil ettiğini, davalının % 80 kusur oranına göre bu tutarın 280.000.00 TL.sinden sorumlu bulunduğundan bahisle 280.000.00 TL.nin ödeme tarihinden itibaren % 27 oranında faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.Davalı vekili, rücuen alacak şartlarının oluşmadığını bildirerek, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece bu dava ile asıl dava arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğundan bahisle 03.10.2013 tarihinde 2009/371-2013/452 E.K.sayılı karar ile birleştirme kararı verilmiştir.Davacı 17.06.2011 tarihli temlikname uyarınca asıl ve birleşen davaya konu toplam 295.000.00 TL.tutarındaki alacağını ...’a temlik etmiştir.Mahkemece bozma ilamına uyularak ve Dairemiz bozma ilamı sonrasında tesis olunan birleştirme kararına konu davada birlikte değerlendirilerek yargılamaya devam olunmuş, tüm deliller birlikte değerlendirilerek her iki dava dosyasında aldırılan bilirkişi raporları da benimsenerek asıl dava yönünden davalının takibe itirazının 4.067.64 TL.üzerinden iptaliyle, takibin bu miktar üzerinden kaldığı yerden devamına, hükmolunan tutarın % 40’ı oranındaki 1.627.05 TL.icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, birleştirilen dava yönünden ise; Gebze 1.İcra Müdürlüğü’nün 2006/6820 takip sayılı dosyasında davacı yanca dava dışı .... tarafların müteselsil sorumlu olduğu, dava neticesi olarak ödenen 350.000.00 TL.nin mahkeme kararı ile kesinleşen kusur oranı (davalı kusuru % 80) gözetilerek davalı üzerinde kalan 280.000.00 TL.nin ödeme tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.1) Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2) Davadışı işçi Lütfi Teoman tarafından davacı aleyhine açılan manevi tazminat davası sonucunda İstanbul 4. İş Mahkemesi'nin 2002/376 E. 2006/229 K.sayılı kararıyla 150.000,00 TL manevi tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmiş, bu kararın temyiz incelemesi sonucu kesinleşmesi üzerine davadışı Lütfi Teoman tarafından infazı için Gebze 1. İcra Müdürlüğü'nün 2006/6820 takip sayılı dosyası kapsamında işlemiş faiz vs. kalemleriyle birlikte toplam 972.819,59 TL'nin tahsili talep edilmiştir.Birleştirilen davaya konu dosya kapsamında davacının bu icra dosyası borcuna karşılık 350.000,00 TL ödemede bulunduğu kanıtlanmıştır. 818 sayılı BK.'nun 146/1. maddesi'nde "Borcun mahiyetinden aksi kararlaştırılmadıkça müteselsil borçlulardan herbiri alacaklıya yapılan tediyeden birbirine müsavi birer hisseyi üzerlerine almaya mecburdur ve hissesinden fazla tediyede bulunan, fazla ile diğerlerine rücu hakkına haizdir." denilmiştir.Belirtilen hüküm bağlamında somut olay birlikte değerlendirildiğinde; tarafların aleyhine takibe konu edilen tutarın 972.819,59 TL bulunması, davacının bu meblağın %20'sine tekabül edecek tutardan sorumlu olup bu meblağın üzerindeki miktarı ancak davalıdan rücuen talep edebileceği gözetilmeksizin ödemiş olduğu 350.000,00 TL meblağ üzerinden kusur oranlarına göre hesaplama yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir.SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte belirtilen nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 04.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.