Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2989 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 16661 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili; müvekkili banka ile davadışı .. İnşaat... Ltd. Şti. arasında akdolunan genel ve gayrinakdi kredi sözleşmesinde davalının da kefil olduğunu kredi borcunun ödenmemesi üzerine aleyhine girişilen takibe davalının itirazı sonucu durduğunu belirterek, itirazın iptaliyle, takibin devamına ve %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; müvekkilinin 20.000,00 TL limitle kefil olduğunu, bu tutardan fazlasının kendisinden talep edilemeyeceği gibi TBK hükümleri uyarınca eşin rızası alınmadığından müvekkilinin kefalet sorumluluğunun da bulunmadığını bildirerek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davacı bankanın alacaklı olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının takibe itirazının iptaliyle takibin devamına, hükmolunan ana paranın %20'si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davalının kefalet akdinin geçersizliğine dair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Hükme esas alınan bilirkişi raporu yeterli araştırma ve incelemeyi içermediği gibi Yargıtay denetimine de elverişli değildir. Bu durumda, davalı kefilin kefalet limiti ve kendi temerrüdünün sonuçlarından sorumlu bulunduğu dikkate alınarak gerektiğinde banka kayıtları üzerinde konusunda uzman bir bilirkişiye inceleme yaptırılıp, rapor alındıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin öteki temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 04.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.