MAHKEMESİ : Bakırköy 5. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 30/04/2013NUMARASI : 2011/632-2013/197Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin yetkisizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında '' Marka ve Endüstriyel Tasarım Satış Vaadi ve Bazı Menkullerin satış vaadine ilişkin sözleşme'' imzalandığını, sözleşme kapsamında müvekkilinin sahip olduğu marka ve endüstriyel tasarım konusu hakların davalıya devredildiğini, davalının üzerine düşen edimini yerine getirmediğini alacağın tahsili için girişilen icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, HUMK 9/1 maddesi hükmü uyarınca müvekkili şirketin muamele merkezinin bulunduğu yere göre İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunu, sözleşme gereği müvekkilinin fikri haklar için belirlenmiş olan 1.650,000 USD'nin ödendiğini, müvekkilinin borcu bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davanın açıldığı tarih itibariyle davacı şirketin adresinin Kadıköy/İstanbul, davalı şirketin ise Beşiktaş/İstanbul olduğu, takip tarihi itibariyle davalı adresi yönünden icra takibi yetkili icra dairesinde yapılmış olsa da , davanın açıldığı tarihte davalı adresinin Beşiktaş/İstanbul olması, davacının adresinin de Kadıköy/İstanbul olması nedeniyle yetkili mahkemede dava açılmadığı, seçimlik hakkın davalıya geçtiği, HUMK 6. maddesi uyarınca mahkemenin yetkili olmadığı, yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.HUMK'nun 10. maddesine göre '' Dava, mukavelenin icra olunacağı veyahut müddealeyh veya vekili dava zamanında orada bulunmak şartıyla akdin vuku bulduğu mahal mahkemesinde de açabilir'' somut olayda akdin ifa yeri Bakırköy olduğundan, davacının HUMK'nun 10. maddesindeki kurala dayanarak eldeki davayı açtığı gözetilerek davanın esasına girilmesi gerekirken yazılı şekilde karar tesisi doğru görülmemiştir.SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.