Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2801 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 6374 - Esas Yıl 2008





Taraflar arasındaki malın iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Dava, iki adet Finansal Kiralama Sözleşmesine dayalı olarak davalıya teslim edilen iki adet aracın motorlu taşıtlar vergisi ve gecikme cezalarının davacı tarafça ödendiği iddiasıyla, sözleşme hükümleri gereği malların aynen davacıya iadesi istemine ilişkindir. Davalı şirkete Tebligat Kanunu m. 35'e göre tebligat yapılmış, davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece dosya kapsamına göre davanın kabulüne, dava konusu 1 adet 1997 model 34 ... 2359 plakalı çift kabinli açık kasa kamyonet ve 1 adet 1995 model 34 ... 034 plakalı Chrysler Marka Jeepln araçların aynen davalıdan alınıp, davacıya iadesine, ihtiyati tedbirin devamına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. 7201 sayılı Yasa'nın 10/1. maddesi uyarınca "Tebligat, tebliği yapılacak şahsa bilinen en son adresine yapılır. Aynı Yasa'nın 35/4. maddesinde de daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, taraflar arasında yapılan imzası resmi merciiler önünde ikrar olunmuş sözleşmelerde belirtilen adresler ile kamu kurum ve kuruluşları ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlanna, ticaret sicillerine ve esnaf ve sanatkarlar sicillerine verilen en son adreslerdeki değişiklikler hakkında da bu madde hükümlerinin uygulanacağı" öngörül-müştür. Taraflar arasında farklı tarihlerde düzenlenmiş iki ayrı Finansal Kiralama Sözleşmesi mevcuttur. Sonraki tarihli sözleşmede yer alan davalı adresine tebligat çıkanlmamıştır. Oysa belirtilen yasa hükümleri karşısında davalının sonraki tarihli sözleşmede yer alan adresine tebligat çıkarılması ve tebligatın bila tebliğ geri dönmesi üzerine aynı Yasa'nın 35. maddesine göre işlem yapılması gerekirdi. Mahkemece bu yönler gözetilmeden ve davalı usulüne uygun olarak duruşma gününden haberdar edilmeden yargılama yapılması, savunma hakkının kısıtlanmasına yol açan esaslı bir usul hatası olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. Sonuç: Yukanda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına (BOZULMASINA), bozma nedenine göre davalının öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 06.04.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.