Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 259 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 10634 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmiştir. Belli günde davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av.... gelmiş olduğundan duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, müvekkilinin ortağı olduğu şirketlerin yetkili müdürü olan davalının ağabeyi ...’in 26.02.2014 tarihinde işten ayrıldığını, ayrılırken alacak-borç ilişkilerinde kullanılmak üzere hazırlanan dört adet senedi de beraberinde götürdüğünü, ... hakkında emniyeti suiistimal suçundan soruşturma açıldığını, bu soruşturma dosyasında davalının bu dört adet senetten 08.10.2013 vade tarihli 25.000,00 USD bedelli senedi tahsil ettiğini beyan ettiğini, bu beyandan ...’in yanında götürdüğü bu dört adet senetten 08.10.2013 vadeli olanı davalıya verdiğinin ve davalı tarafından tahsil edildiğinin anlaşıldığını iddia ederek 25.000,00 USD senet bedeli olan 49.650,00 TL’nin 08.10.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğunu, dava konusu senedin müvekkilinin davacıya borç olarak verdiği paranın karşılığı davacı tarafından cirolanarak müvekkiline verildiğini, bu senedin de keşideciler ... ve ... tarafından ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalının ağabeyi ...’in davacının şirketlerinde müdür olarak çalıştığı, ...’in kardeşi olan davalıya her biri 25.000,00 USD bedelli 5 adet senet verdiği, davaya konu olan ilk senedin ödendiği, ikinci ve diğer senetlerin ödenmediği, davalının davacıya borç para verdiğini ve bunun karşılığında dava konusu senet ile diğer senetlerin davacının temsilcisi sıfatı ile hareket eden ağabeyi ... tarafından davacının cirosu ile kendisine teslim edildiğini savunduğu, ancak buna ilişkin herhangi bir delil ibraz etmediği, bu sebeple ödenen senet bedelini davacıya iade etmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 49.650,00 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline, fazla istemin reddine, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, irade dışı ele geçirildiği iddia edilen kambiyo senedinin davalı tarafından tahsil edilmesi üzerine açılan istirdat davasıdır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK)’nun 4. maddesi hükmü uyarınca uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir. TTK’nun 26.06.2012 tarih ve 6335 sayılı yasanın 2. maddesi ile değişik 5. maddesinde; asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu ve bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı düzenleme altına alınmıştır. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi, hâkim tarafından re’sen de dikkate alınmalıdır. Somut olayda, dava 08.09.2014 tarihinde açılmış olup, uyuşmazlık temelde kambiyo senedinden kaynaklanmaktadır. Bu sebeple TTK.’nun 4. ve 5. maddeleri uyarınca uyuşmazlığın çözümünde asliye ticaret mahkemesinin görevli olması sebebiyle dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine kararı verilmesi gerekirken, davanın esası hakkında hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdiren 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 19/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.