MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının usul bozmasına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü- K A R A R -Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı arasında Kredi Kartları Üyelik Sözleşmesi akdedilerek davalıya kredi kartı teslim edildiğini, davalının bu kredi kartıyla çeşitli harcamalar yaptığını, ancak kredi kartı borcunu ödemediğini, yapılan ihtara rağmen borç ödenmediğinden davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının takip talebindeki ana para alacağından 113,66 TL'lik kısmı kabul ettiğini, bu miktarı ferileriyle birlikte 400,00 TL olarak ödediğini, geriye kalan kısma itiraz ettiğini, davalının bu itirazının haksız olduğunu belirtilerek, itirazın iptali ile % 40'tan aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, müvekkiline, davacı banka tarafından verilen kredi kartının Ocak 2011 tarihinde davacı bankanın ATM'si tarafından yutulduğunu, bu konuda bankaya bildirimde bulunulduğunu, müvekkiline davacı banka tarafından herhangi başka bir kart da gönderilmediğini, ancak bu dava konusu kredi kartından işlemler yapıldığını, bu işlemlerin davalı ile ilgisinin bulunmadığını, davacı bankaca bu borçların tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, davalının kendi harcaması olan 113,66 TL'yi ferileri ile birlikte 400,00 TL olarak icra müdürlüğüne ödediğini, davacı bankanın davalı uhdesinde bulunmayan kartla, davalı tarafından yapılmayan alışveriş dolayısıyla davalıdan talepte bulunmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu savunarak davanın reddi ile davacı aleyhine % 40'tan aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporuna göre, davalı tarafın kartının ATM cihazı tarafından alıkonulması üzerine davacı bankaya zamanında bildirim yükümlülüğünü yerine getirdiği, davalıya atfedilebilecek herhangi bir kusur tespit edilemediği, sorumluluğun davacı tarafa ait olduğu, davacı bankanın gerekli önlemi alıp aynı gün ATM tarafından alıkonulan davalıya ait kredi kartını iptal etmesi gerektiği, doğan zarardan davacı bankanın sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı banka,davalıya verilen kredi kartı nedeniyle yapılan harcamaların tahsili için icra takibi başlatmış,itiraz üzerine bu dava açılmıştır.Davalı harcama yapılan kredi kartının kendisine teslim edilmediğini savunarak yapılan harcamaları kabul etmemiştir. Davacı banka harcama yapılan yeni kredi kartını davalıya 20.05.2010 tarihinde teslim edildiğini savunmuş ve buna dair belge sunmuştur. Mahkemece kredi kartının teslimine ilişkin 20.05.2010 tarihli belge aslının getirtilip,bu belgedeki imzanın davalıya ait olup olmadığı,yani kartın davalıya teslim edilip edilmediği belirlendikten sonra harcamaların yapıldığı tarihlerde araştırılıp, bankacılık konusunda uzman bir bilirkişiden yeniden rapor alınıp,sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken ,eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış,mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 18/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.