Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2287 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 13431 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : TARİHİ : 14/05/2015NUMARASI : 2012/708-2015/456Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı yanca bonoya dayalı olarak icra takibine girişildiğini, müvekkilinin bir dönem davalıdan kısa süreliğine araç kiraladığını, bu esnada müvekkilinin dalgınlığından istifade edilerek boş bonoya imzasının alındığını, kira bedelinin ödenerek aracın davalıya teslim edildiğini, bunun dışında taraflar arasında herhangi bir hukuki ilişkinin bulunmadığını, davalının boş bonoyu doldurarak icra takibine konu yaptığını, bononun bedelsiz olduğunu ileri sürerek, icra takibi ve bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine ve %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, bonodaki imzanın davacıya ait olduğunu, davacının iddialarını yazılı delillerle ispatlaması gerektiğini, tanık dinletilmesine muvafakatlarının bulunmadığını belirterek, davanın reddine ve %40 tazminata karar verilmesini istemiştir.Mahkemece toplanan deliller doğrultusunda, dava konusu bonodaki imzanın davacının eli ürünü olduğunun Adli Tıp Raporu ile belirlendiği, davalı bononun davacıya nakit olarak verilen borç karşılığında alındığını savunduğu, davalı tacir olup, borcun ticari işten kaynaklanmadığı hususunda ticari defter ve kayıtlarını sunmadığı, borcun niteliği ve varlığının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, icra takibine konu bonodan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacı yararına %40 tazminata karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.Davacı, bononun anlaşmaya aykırı olarak olarak doldurulduğunu ve bedelsiz olduğunu iddia ederek icra takibine konu bonodan dolayı menfi tespit isteminde bulunmuş, davalı bononun davacıya verilen para karşılığı alındığını belirtmiştir. Dava konusu bonoda ihdas nedeni gösterilmemiştir. Bu durumda ispat yükü davacı taraftadır. Davacı taraf sonradan hile iddiasında bulunmuş ise de, dayandığı deliller hile iddiasını ispata elverişli değildir. Bononun anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu ve bedelsizliği HMK’nun 200 ve 201’inci maddelerine göre, ancak yazılı delille ispat edilebilir. Mahkemece bu yönler gözetilmeden ispat yükünün tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 15.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.