Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince duruşmasız, davalılar vekilince her ne kadar duruşmalı olarak temyiz edilmişse de, miktar itibariyle bu isteğin reddi ile incelemenin evrak üzerinden yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Davacı vekili davalılardan Perinin müvekkilinin kardeşi, diğer davalının ise davalı Perinin eşi olduğunu, davalıların hile ile müvekkiline boş senet imzalattırıp İcra takibine giriştiklerini ileri sürerek 15.10.2001 tanzim tarihli 5.000.000.000 TL bedelli bonodan dolayı müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespitine, % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. 16.03.2003 tarihli dilekçesiyle müvekkilinin maaşından yapılan tahsilatların istirdadına karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekili, davacının müvekkillerinden Perin'den borç alıp karşılığında davaya ve takibe konu senedi verdiğini, borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için senede dayalı olarak icra takibi yapıldığını beyan ederek davanın reddini savunmuşlar, % 40 tazminat talep etmişlerdir. Mahkemece davacı ile davalılardan Perinin mirasçı olduğu terekenin paylaşımı için Bucak İlçesine giderek tapuda işlem yapılmasının gerektiği, kadın sığınma evinde bulunan davalı Perinin buradan çıkmak için teminat olarak senet verilmesinin gerektiğini söylediği, diğer mirasçıların devlet me muru olmamaları nedeniyle verdikleri senetleri kabul etmediği, davacının 5.000 YTL'lik senedi düzenleyerek tarih atmadan davalı Perin'e verdiği, Perinin senedi diğer davalıya ciro ettiği, davalı Talat'ın da davacı aleyhine takibe giriştiği, senedin hile ile alındığı gerekçesiyle davalı Talat hakkındaki davanın kabulüne, davacının Beşinci İcra Müdürlüğü'nün 2004/869 sayılı dava dosyasından dolayı takibe konu toplam 10.137.142.000 TL tutarındaki alacaktan dolayı borçlu olmadığının tespitine, İİK'nın 72. maddesi gereğince asıl alacağın % 40'ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, Perin hakkında açılan davanın husumet yönünden reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dava, bonodan dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir. Dava konusu bononun ihdas nedeni bölümünde "nakden" İbaresi yazılıdır. Davalılar vekili de savunmasında senedin davacıya verilen borç para karşılığı düzenlendiğini belirtmiştir. Bu durumda senedin boş olarak verildiği ve sonradan anlaşmaya aykırı doldurulduğu yolundaki iddianın davacı tarafça kanıtlanması gerekmektedir. HUMK'nın 290. maddesine göre senede bağlı olan her çeşit iddiaya karşı defi olarak ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler tanıkla ispat olunamaz. Taraflar kardeş olmalarına rağmen senet düzenlediklerinden, senede karşı ileri sürülen iddiaların anılan yasa hükmü uyarınca tanıkla ispatı mümkün değildir. Her ne kadar davacı taraf birtakım olaylardan söz ederek hile iddiasında bulunmuş ise de, ileri sürülen olaylar hile niteliğinde görülmediğinden ve davalı taraf muvafakat etmediğinden bu yönden de tanık dinlenmesi usule uygun değildir. Mahkemece bu yönler gözetilmeksizin dinlenen tanık beyanlarına değer verilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), bozma nedenine göre davacı vekilinin tüm, davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 06.03.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.