MAHKEMESİ : İstanbul 31. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 26/09/2012NUMARASI : 2011/384-2012/194Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, davalının 09/03/2009 tarihli satım sözleşmesine aykırı olarak müvekkilinin ürün satmadığı marketlerin açılışlarına ilişkin kesintiler yaptığını belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla haksız olarak müvekkil şirket hesabından mahsup edilen 148.860 TL'nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, tüm faturaların sözleşmelerden doğan ve taraflarca kabul edilmiş alacaklara dayandığını, her açılan mağaza için açılış faturası kesilebileceğini, ayrıca başka koşullar getirilmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporuna göre, davalı şirket tarafından davacı adına düzenlenen “Açılış bedeli, İade ve Ciro primi” açıklamalı dava konusu 142.869,14 TL. toplam tutarlı 389 adet faturanın 11.813,83 TL. bedelli 126 adetinin davacının çalışmakta olduğu davalı şirket şubelerine ait olduğu, sözleşmede yapılacak kesintinin ”sadece müvekkili ürünlerinin satıldığı mağazalara ilişkin olacağının” belirtildiği, 126 adet fatura bedeli dışında kalan 131.055,31 TL'nin davacıya geri ödenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporu ayrıntılı incelemeyi içermediği gibi Yargıtay denetimine de elverişli değildir. Davalı vekilince rapora gerekçeleri de gösterilmek suretiyle itiraz edilmiş ancak mahkemece bu itirazlar üzerinde durulmadan hüküm oluşturulmuştur. Bu durumda mahkemece konusunda uzman bilirkişilerden oluşturulacak 3 kişilik bilirkişi heyetine yeniden inceleme yaptırılarak iddia, savunma ve taraflar arasındaki sözleşme hükümleri çerçevesinde davalı itirazlarını da karşılar şekilde ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp deliller hep birlikte değerledirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi faiz yönünden de talep dışına çıkılarak hüküm oluşturulması kabul şekli itibariyle isabetsizdir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 28.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.