Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2079 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17009 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Ankara 12. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 16/10/2012NUMARASI : 2011/336-2012/225Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, müvekkilinin 2000-2008 yılları arasında davalı şirketten mal aldığını, mallar karşılığı düzenlenen faturalara mahsuben çek ve senet düzenleyerek ya da ciro ederek verdiğini, davalının çek ve senetleri haricen veya icra yolu ile tahsil ettiğini, tahsil edemediklerinin yerine ise faiz uygulayarak yeni çek ve senetler aldığını, davalıya verilen 30.09.2008 ve 31.10.2008 vadeli bonoların ödendiğini ve arkasına kurşun kalemle tahsilatın yazıldığını, ancak takibe konulurken silindiğini, diğer 10.000'er TL lik 5 bononun ise ödenememesi nedeniyle yerine 80.000-TL' lik bono verilerek borcun ertelendiğini, bonolara dayalı olarak müvekkili hakkında Ankara 15. İcra Müdürlüğü' nün 2008/13425 sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, icra takibine konu edilen 120.000-TL' lik alacağın gerçek bir alacak olmadığını belirterek, müvekkilinin icra dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespitine ve davalı aleyhine %40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının iddialarının asılsız olduğunu, müvekkilinin icra takibinde belirtildiği kadar alacağının olduğunu, takibe konu bonolarla ilgili bir ödemenin sözkonusu olmadığını, icra takibine konu 80.045-TL lik bononun tanzim tarihinin 01.12.2007 ve vade tarihinin ise 01.12.2007 olup, değiştirildiği iddia olunan bonolardan çok daha önceki tarihli olduğunu, diğer bonoların yerine alınmadığının açık olduğunu, ayrıca bono üzerine not düşülerek yapılan bir tahsilat olmadığını, ispat yükünün davacıda olduğunu, yazılı belge ile ispatlaması gerektiğini beyanla, davanın reddini ve davacı aleyhine %40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, hükme esas alınan bilirkişi raporu ve dosya kapsamı ile davacının davalıya 9.874,56-TL borçlu olmadığının sabit olduğu belirtilerek, davanın kısmen kabulü ile, davacının 22. İcra Müdürlüğü' nün 2008/3412 (Ankara 15. İcra Müdürlüğü 2008/13425) sayılı dosyasındaki alacaktan dolayı 9.874,562-TL borçlu olmadığının tespitine, takibin bu miktar üzerinden iptaline, fazlaya ilişkin talebin reddine, şartları oluşmadığından davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, Ankara 22. İcra Müdürlüğü' nün 2008/3142 E.(Ankara 15. İcra Müdürlüğü' nün 2008/13425) sayılı takibine konu bonoların ödendiğini ve icra takip dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptalini talep etmiştir. Bu durumda, ispat külfeti davacıda olup, ödeme iddiasını, bir başka deyişle takip konusu bonoların tamamına yönelik ödeme yapıldığını kanıtlamakla yükümlüdür.Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu Yargıtay denetimine elverişli olmadığı gibi, kendi içerisinde de çelişkilidir. Raporun 8. sayfasında davacının kendi kayıtlarında 106.442,50-TL borç göründüğü halde, sonuç kısmında 9.874,56-TL borçlu olmadığı bildirilerek çelişki yaratılmış ve davalının henüz tahsilatını yapmadığı ve defterlerine tahsil kaydıyla işlediği bonolar dahi ödeme olarak nitelendirilmiştir. Eksik incelemeyle düzenlenen bu raporun hükme esas alınması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 28.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.