MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, müvekkili banka ile dava dışı asıl borçlu... arasında imzalanan kredi kartı üyelik sözleşmesinde davalının kefil olarak yer aldığını, kredi kartı borcunun ödenmediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin davalı kefilin itirazı sonucu durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, alacağın zamanaşımına uğradığını, davacı alacaklının asıl borçluya başvurup alacağını tahsil edemediği takdirde kefile başvurabileceğini, davacının müvekkili kefilden henüz alacağını talep etme hakkının yasal olarak doğmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller doğrultusunda, davalının kredi kartı üyelik sözleşmesinde kefil olduğu, ödenmeyen kredi kartı borcundan sorumlu olduğu, somut olaya sözleşmenin akdedildiği tarihte yürürlükte olmayan 4077 Sayılı TKH. Kanununun 10. maddesinin uygulanamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne itirazın iptali ile takibin devamına ve koşulları bulunmadığından davacı yararına icra inkar tazminatı hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 484. maddesi gereğince kefaletin geçerli olabilmesi için sözleşmenin yazılı şekilde yapılması kefilin sorumlu olacağı muayyen miktarın (limitin) gösterilmesi zorunludur. Aksi halde sözleşme geçersizdir. Somut olayda, dosyaya ibraz edilen kredi kartı sözleşmesinde, davalı kefilin sorumlu olduğu limit belirtilmemiştir. Bu durumda, davacı bankanın davalı kefil açısından geçersiz olan bu sözleşmeye dayanarak davalıdan bir talepte bulunamayacağı gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 14.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.