Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2038 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17997 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : Çanakkale Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 26/06/2013NUMARASI : 2009/1121-2013/762Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, davalının müvekkilinden aldığı mazot ve tarım ilacı bedellerini ödemediğini ileri sürerek, alacağın tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin davacıya borcu olmadığını, alacaklı davacının iddiasını kanıtlaması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, dosya kapsamı, taraf defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi, teslim fişleri karşısında davacının iddiasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı vekili, davacının ibraz ettiği "Veresiye Mal İsteği Senedi ve Teslim Belgelerine karşı 20.09.2010 tarihli celsede, “Müvekkilinin davacı tarafa peşin para ödemeden benzin verilmemesi yolunda talimatı vardır. Fişlerde olan kişiler, müvekkilinin yanında çalışıyor olsa dahi, bu müvekkilini bağlamaz. Kendi adlarına da benzin almış olabilirler. Araç plakalarının fişlerde yazılı olmasının önemi yoktur, kendileri yazmışlardır”, 27.02.2013 tarihli duruşmada ise “Şoförler kendilerine verilen avanstan ödemek suretiyle yakıtlarını almışlardır. Davacıya ödenmesi gereken bir borç yoktur, fişler, kamyon sahibine verilmek üzere düzenlenmiştir.” şeklinde beyanda bulunmuşlardır. Yine davalı vekili, 06.06.2012 tarihli celsede, “... belgelerdeki imzaların davalı ya da davalı yanında çalışanlara ait olması alacağın olduğunu ispat etmez, zira müvekkilinin davacıdan veresiye teslim fişi ile mal almadığını iddia etmemektedir. Biz borcu ödediğimizi ispat ettik ...” savunmasını yapmıştır. Öte yandan davalı tarafın bilirkişi incelemesinde, kapanış kaydı olmayan 2007 yılı defterine göre, davacıdan satın alınan mal bedellerinin nakit (peşin) olarak kaydedilmiş olduğu, davalı tarafın ticari defterlerinde davacıya bir borç görünmediği, ancak davalının muhasebe kayıtlarında peşin ödeme olarak gösterdiği kayıtlara ilişkin bir ödeme belgesinin dosyaya sunulmadığı rapor edilmiştir. Bu durumda ispat külfeti davalı tarafta olup, davalı kabul ettiği hususlarda borcu ödediğini kanıtlaması gerekir. Mahkemece, yukarıda anlatılanlar karşısında ispat külfetinin davalıda olduğu düşünülmeden yanılgılı gerekçelerle yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 28.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.