Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı vekili, müvekkilinin otel konaklama sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği takibin, itiraz sonucu durduğunu belirterek haksız itirazın iptali ile takibin devamına ve %40 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı şirket iflas idare memuru Av. İsmail Bağdatlı, davalı şirketin İstanbul 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 1997/1297 sayılı dosyasında 21.1.1998 tarihinde iflasına karar verildiğini bu davanın ise iflastan sonra 9.11.1998'de açıldığını, bu nedenle davacının iflas idaresine karşı dava açması gerektiğini, davacının alacağını iflas masasına yazdırmadığını öne sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, İİK.nun 193.maddesi uyarınca iflasına karar verilen bir şirket aleyhinde takip yapılması veya duran takibin devamına karar verilmesinin mümkün olmadığı, davacının muhatabının iflas masası olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. İİK.nun 191.maddesine göre borçlunun iflas açıldıktan sonra masaya ait mallar üzerinde her türlü tasarrufu alacaklılara karşı hükümsüzdür. Bu nedenle kural olarak iflastan sonra müflis aleyhine masaya giren mal ve haklara ilişkin olarak doğrudan dava açılamaz. İflas masasından hak iddia eden alacaklının alacağının masaya kaydını talep etmesi, bu talebin İflas idaresince kabul edilmemesi halinde, İİK.nun 235/2.maddesinde öngörüldüğü şekilde sıra cetveline itiraz davası açması gerekmektedir. Bu yönler gözetilmeden müflise karşı bir alacak davası açılmışsa bu davaya iflas idaresine karşı sıra cetveline itiraz davası olarak devam edilmesi Anayasanın 141/son maddesinde işaret edilen usul ekonomisi ilkesine uygun düşer. Bu durumda, mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde işin esasına girilerek uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddinde isabet görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 21.3.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.