Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 190 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 4184 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik verilen kararın süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, müvekkili banka şubesi tarafından kredi borçlusu ...Turizm şirketine kredi kullandırıldığını, davalıların da 06.12.2007, 24.11.2010 ve 09.01.2012 tarihli genel kredi sözleşmelerini müteselsil kefil olarak imzaladıklarını, borcun zamanında ödenmemesi üzerine borçlular hakkında icra takibi başlatıldığını, ancak borçluların takibe itiraz ettiklerini ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve %40'dan az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili, müvekkilleri ... ve ...'in genel kredi sözleşmelerinde imzalarının bulunmadığını bu nedenle kefaletin geçersiz olduğunu, müvekkili ...'e yapılan tebligatın asıl borçlu şirket çalışanına yapıldığından usulsüz olduğunu ve usulüne uygun tebligat yapılmamakla temerrüt faizinin istenemeyeceğini, asıl kredi borçlusuna ait borcun ipotekle temin edildiğini ve ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığından davaya konu takibin haksız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı ... ile ...'in yargılama sırasında imzaların kendilerine ait olduğunu beyan ettiği, ...'in sözleşmede adresi bulunmadığından takip tarihinden önce temerrüde düşürülmediği, asıl borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatılmasına rağmen tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla müteselsil kefiller hakkında takip başlatılmasında herhangi bir usulsüzlük bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ve kısmen reddi ile borçlular .... ve ...'in 134.872,95 TL'ye, borçlu ...'in ise 118.041,99 TL'ye yönelik itirazlarının iptaline ve icra inkar tazminatı ödemelerine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.Dava genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için kefiller aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Kefiller, asıl borçlunun, borcundan kefalet limit ve kendi temerrüdlerinin hukuki sonuçları ile sorumludur. Mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca konusunda uzman bankacı bilirkişilerden banka kayıtları üzerinde yerinde inceleme de yapılmak suretiyle davacı bankanın itirazlarını karşılar mahiyette Yargıtay denetimine elverişli yeterli inceleme ihtiva eden rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı banka yararına BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,peşin harcın istek halinde iadesine, 16/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.