MAHKEMESİ : Mersin 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 27/03/2013NUMARASI : 2012/20-2013/173Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R - Davacı vekili, davalı İş Bankası küçük sanayi şubesine ait 5 adet çekin karşılıksız çıkması üzerine müvekkilinin 07.10.2010 tarihinde davalı banka şubesine bizzat giderek ve çek asıllarını da ibraz ederek 3167 sayılı yasanın 10. maddesi uyarınca bankanın karşılıksız çıkan çekler nedeni ile ödemek zorunda olduğu miktarları talep ettiği, davalı banka şubesinin bu talebi yazılı olarak red ettiği, bunun üzerine müvekkilinin banka aleyhine karşılıksız çıkan çeklerin yasal sorumluluk tutarları için Mersin 3. İcra Müdürlüğünün 2011/6032 esas sayılı takip dosyası ile ilamsız icra takibi yaptığını, takibin bankanın itirazı ile durduğunu belirterek, 3369174 nolu çek dışındaki diğer çeklerin yasal sorumluluk bedellerinin ödenmesi için yapılan takibe itirazın iptaline ve asıl alacağın % 40'ından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davalının haksız ve yersiz açıldığını bildirerek, davanın reddi ile davacı aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davacı şirketin karşılıksız çıkan çeklerden dolayı 3167 sayılı yasanın 10. maddesi uyarınca yasal olarak ödenmesi gereken tutarın ödenmediği gerekçesiyle davalı banka aleyhine Mersin 3. İcra Müdürlüğünün 2011/6032 takip sayılı dosyası ile icra takibi yaptığı, davalı bankanın 3167 sayılı yasanın 6/son maddesi uyarınca çeklerin önce takas odasına ibraz edilmesi nedeniyle 10. Madde uyarınca ödeme yapmayacakları gerekçesiyle itiraz ettiği, duran takip neticesinde davacı şirketin 15.08.2010 keşide tarihli 3369174 nolu çekin bilahare ödendiği gerekçesiyle diğer çekler olan 20.07.2010 keşide tarihli 3372882 nolu, 30.07.2010 keşide tarihli 3372877 nolu ve 30.08.2010 keşide tarihli 3372878 nolu çeklerden dolayı 10. madde uyarınca belirlenen limitin ödenmesi için dava açtığı, her ne kadar davalı taraf 3167 sayılı yasanın 6/son maddesi uyarınca takas odası aracılığıyla ibraz edilen çekler için 10. maddede belirtilen sorumluluk miktarlarının ödenmeyeceğine yönelik yargıtay kararlarına dayanmış ise de, davaya konu çeklerin salt takas odasına ibrazı ile yetinilmeyip usulüne uygun olarak bankaya ibraz edildiği, bu nedenle 6/son maddesinin işlerliliğinin kalmadığı dolayısıyla yasal sorumluluğunu yerine getiren davacı şirketin çeklerden dolayı ödeme talebinde bulunma hakkının bulunduğu gerekçesiyle, davalı bankanın Mersin 3. İcra Müdürlüğünün 2011/6032 takip sayılı dosyasında asıl alacağın 2.400,00 TL kısmına yapmış olduğu itirazın iptali ile bu miktar üzerinden takibin devamına, asıl alacağın % 20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, mahkeme kararı süresi içinde davalı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir. 3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunma Hakkındaki Kanunun 4814 sayılı Yasayla eklenen 6/4 maddesi uyarınca; “takas odaları aracılığıyla ibraz edilmiş çekler için, 10. maddede belirlenen sorumluluk miktarı dahil kısmi ödeme yapılmaz.” 20.12.2009 tarih ve 27438 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5941 sayılı Çek Kanununun 8/4 maddesinde ise; “takas odaları aracılığıyla ibraz edilmiş çekler için 3. maddenin 3. fıkrasında belirlenen sorumluluk miktarı dahil kısmi ödeme yapılamaz. Bu durum, muhatap bankanın sorumluluk tutarı ödeme yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz.” hükmüne yer verilmiştir.Görüldüğü gibi her iki yasada da takas odaları aracılığıyla ibraz edilmiş çekler için belirlenen sorumluluk miktarı dahil kısmi ödeme yapılamayacağı hüküm altına alınmıştır. Ancak 3167 sayılı Yasanın değişik 6/4 maddesinde mevcut olmayan bir hüküm 5941 sayılı Yasanın 8/4 maddesine konularak kısmi ödeme yapılmayacağına ilişkin bu durumun muhatap bankanın sorumluluk tutarını ödeme yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacağı düzenlenmiştir. Bu durumda somut olay bakımından hangi yasa hükmünün uygulanacağının saptanması gerekmektedir. Zira 3167 sayılı Yasanın 6/4 maddesi hükmünün uygulanması gerektiği sonucuna varıldığı takdirde başkaca hiçbir araştırma yapılmasına gerek bulunmaksızın takas odaları aracılığıyla ibraz edilmiş çekler için yasada belirlenen sorumluluk miktarı dahil kısmi ödeme yapılamayacağı ve bankanın bu şekilde ibraz edilmiş çekler yönünden sorumluluk miktarını ödeme yükümü altına sokulamayacağının kabulü gerekir.5941 sayılı Yasanın 8/4 maddesi hükmünün uygulanması gerektiği sonucuna varılması halinde de çeklerin takas odaları aracılığıyla ibraz edilmesinin muhatap bankanın sorumluluk tutarını ödeme yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacağı hükmünden hareketle çek aslının bankaya bırakılması halinde bankanın sorumluluk tutarını ödeme yükümlülüğünün sözkonusu olacağı gözetilerek yapılacak araştırma ve inceleme sonucunda bir karar verilmesi gerekecektir.5941 sayılı Yasanın geçici 1. maddesinin 3. bendinde, "Bankaların müşterilerine verdikleri eski çek defterleriyle ilgili olarak, 3167 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasına devam olunur." hükmü yer almaktadır. Davalı banka, uyuşmazlığın eski çek defterleriyle ilgili olduğunu savunduğuna göre öncelikle somut olayda uygulanacak yasa hükmünün tespiti açısından bu yöndeki savunmanın değerlendirilmesi gerekmektedir.Kaldı ki; davalı bankanın ödeme yükümlülüğünün doğması için çek asıllarının davacı yanca bankaya bırakılması zorunludur. Her ne kadar mahkeme gerekçesinde çek asıllarının bankaya ibraz edildiği belirtilmiş ise de, dava dosyasında çek asıllarının bankaya bırakıldığına dair bir delil bulunmamaktadır. Davacıdan çeklerin asıllarının davalı bankaya bırakıldığına dair davalı bankadan sadır yazılı bir belgesi olup olmadığı sorularak yukarıda açıklanan hususlar da araştırıldıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı banka yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 23.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.